Lozan Zafer Mi Hezimet Mi

Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mustafa Kılıç son günlerdeki Lozan antlaşması ile ilgili sürece sosyal medya hesabı olan facebook üzerinden paylaşımı ile damgayı vurdu.

Lozan Zafer Mi Hezimet Mi
Lozan Zafer Mi Hezimet Mi

Yaptığı paylaşalım ile Lozan antlaşmasına farklı bir bakış sergileyen Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Mustafa Kılıç 

Şükrü Alnıaçık'ın yazısını paylaştı.  Lozan Zafer Mi Hezimet Mi başlıklı paylaşımı şu şekilde. 

Lozan Zafer mi Hezimet mi?
Antlaşmaların dini imanı olsaydı, Lozan Antlaşması "evliya" olurdu. Çünkü Türk Tarihinin takvası en yüksek dış politika belgesi, Lozan Antlaşmasıdır!
Siz kör siyasetin nankör tartışmalarına hiç aldırmayın!..
1- Sevr'e nazaran bize Suriye'nin iki katı büyüklükte toprak kazandıran Lozan'da Fransızcada "teslim sözleşmesi" anlamına gelen kapitülasyonlar kaldırılmıştır. 
Buna Beyoğlu'ndaki sabahçı madamlar ve onların nesebi gayri sahih çocuklarından başka "hezimet" diyecek kimse olmaması gerekir! 
2- Lozan'dan önce ithalattaki Müslüman Tüccar oranı % 3'tü. 
İhracatta ise adeta "fabrika kızı" gibiydik!..
Yerli ve milli tüccarımız, en fazla tütün satardı, vergiyi ise 1882 itibariyle yabancı ticaret ataşelerinin denetimindeki "Düyun-u Umumiye" toplardı. 
Lozan'da Düyun-u Umumiye İdaresi kaldırıldı. Borçlar, şerefimizle taksite bağlandı. 
Ümmet-i Muhammed, Maliye Nezareti, Düyun-u Umumiye İdaresi'nin artıklarıyla idare ettiği için "Avrupa'nın yaşlı teyzesi" diye anılmaktan ve "tiye alınmaktan" kurtuldu. 
O yaşlı teyze, Balkan Savaşlarından sonra bir Fransız gazetesinde, mahallenin haylaz gençleri tarafından tecavüze uğramış şaşkın bir kadın olarak tasvir edilmişti. 
Karikatürde, olay mahallinden hızla kaçan gençlerden birini sırtındaki torbadan Ege adalarının ucu görünüyordu! 
Bu durumda "1699'dan" beri irili ufaklı "40 Antlaşma" yapan ve ortalama olarak her "5 yılda" bir "Irak Devleti büyüklüğünde" toprak kaybeden Ümmet-i Muhammedi, yeni toprak kayıplarından koruyan bir antlaşmaya ancak akli melekesini kaybetmiş yaşlı teyzeler "hezimet" diyebilirlerdi!
3- Lozan'da Ermeni Sorununun gündeme getirilmesi, Türk delegasyonunun konferansı terk etme sebebi sayılarak reddedilmiş ve "Ermenilerin geri dönüşü" engellenmiştir. 
Bu durumda Lozan, Müslüman Türkler için değil, Hıristiyan Ermeniler için bir "hezimet"tir! 
4- Lozan'ın, Azınlıklar meselesini konu alan 38-41. Maddelerinde "Türkiye'de Müslüman azınlık olmadığı" dünyaya kabul ettirilmiş; böylece etnik fitne doğduğu yerde boğulmuştur.
Öyleyse Lozan, bölücüler, etnik fitneciler ve Ümmet-i Muhammed'in birliğine kasteden ekalliyet ırkçıları için bir hezimettir!
5- Lozan'da Anadolu ve Trakya'daki Rumlarla Yunanistan'daki Türklerin mübadele edilmesi karara bağlanmış ve işleyiş, Türk ve Yunan Hükümetlerinin sorumluğuna bırakılmıştır. 
İstanbul hariç Türkiye'den 2 Milyon Rum gitmiş, Batı Trakya hariç Yunanistan'dan 300 bin Türk gelmiştir. 
Emevi payitahtı olan Şam'da, Suriye'de Müslüman nüfus oranı % 85 iken…
Hz. Peygamber müjdeli Hilafet payitahtı olan İstanbul'da 1914'te Müslüman nüfus oranı % 55 iken… 
Bugün Türkiye'nin % 99, 8'i Müslüman'sa bunun sebebi, Lozan'daki haysiyetli milli duruştur.
Bu sebeple Lozan'a hezimet diyecek olanlar, ancak Rumlar ve Müslüman olsa da bu işlerden anlamayanlardır!
6- Milletin iki kez yeminli onayından geçmiş olan Misak-ı Millide Ege adaları yoktur. 
Çünkü Misak-ı Milli, halkının çoğunluğu Müslüman olan bölgeleri kurtarmak için hazırlanmıştır.
90 bin Türk'ün yaşadığı Girit'i Yunanistan'a, 30 Bin Türk'ün yaşadığı Rodos'u İtalya'ya teslim etmiş olan Osmanlı Halifeliğine övgüler dizerken başında 400 yıldır "Hristaki Bey" bulunan Sisam'ı neden verdiniz diye Lozan'ı sorgulayamazsınız!
"Burnumuzun dibindeki adaların neden gittiğini" burnumuzun dibindeki adalara 400 yıl boyunca neden bir tek Müslüman iskân etmeyen "İslam Halifelerine" sormanız gerekir.
Sıratta filan denk gelirseniz bir de onlara "İstanbul'da Türk'ten çok gayrimüslim bulunmasının" sebebini; "bunun ecdada bunca zafer kazandıran bir millete haksızlık olup olmadığını" sorunuz!.. 
7- Kurtuluş Savaşının amacı, Rum toprağı kazanmak değil, Türkün namusunu Yunan'ın insafından kurtarmaktı. 
Aklı başında insanlar, bu yüzden Kurtuluş Savaşından ve onun siyasi sonucu olan Lozan Antlaşmasından hiç rahatsız olmadılar.
İsterseniz biraz da: "Cezair-i Bahr-i Sefid'i alamadık" diye "Lozan Hezimettir" demeden önce Lozan'da 7 Düvele karşı kazanılmış 783.562 km2 toprağın, bir gece yarısı "Orta İki terk" bir ağlak vaize nasıl kaptırmak üzere olduğunuzu konuşalım!
Şimdiki derdimiz budur kanaatimce…
Vergisinin akıbetini sormaktan bile imtina eden Türk asaleti olmasa şimdi bu cennet vatan, Lozan'ı tanımamakta ısrar eden "Wilson Center"ın 53. Eyaleti olmuştu!
Hezimet, Karlofça'dır; Küçük Kaynarca'dır, Yaş'tır!.. 
Hezimet, Yunanistan'ı kuran Edirne Antlaşmasıdır. 
Hezimet, Romanya, Sırbistan, Karadağ ve Bulgaristan'ın kaybedildiği Ayastefanos'tur!
Hezimet, Anadolu'da Ermenistan'ın kurulduğu, Kürdistan'ın temellerinin atıldığı, Sevr Antlaşmasıdır. 
Hangi hezimet?..
Eğer bu antlaşmaları imzalayan adamlar, Müslüman mezarlığında yatıyorsa, Lozan'a sebep olanlar, vatansız kalmış bedbahtların kapısında kurbanlar kesip, helva- lokum dağıtacağı birer evliya sayılmalıdır.
Şükrü ALNIAÇIK
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Bayramda otobüsler 706 bin yolcu taşıdı
Bayramda otobüsler 706 bin yolcu taşıdı
BEYİN SAĞLIĞINI GÜÇLENDİREN 5 ETKİLİ BESİN!
BEYİN SAĞLIĞINI GÜÇLENDİREN 5 ETKİLİ BESİN!

istanbul escort antalya escort travesti ankara escort ankara escort porno ankara escort bayan