. C Salonu içerisinde bulunan Kılavuz Gençlik Sahnesi’nde gerçekleşen söyleşide kitapseverler ile buluşan Tuncer, salonu dolduran dinleyicilere, “Dertli olmamız lazım. Derdimiz artıkça birbirimizi daha iyi anlayacağız. Allah derdinizin arttırsın. Biz bu dünyaya rahat etmeye değil, dert çekmeye geldik” dedi.
DERT ÇEKMEYE GELDİK
“Kocaeli’nin şiire, kitaba gönül veren insanlar hepiniz hoş geldiniz” diyerek sözlerine başlayan Tuncer, “Allah muhabbetimizi arttırsın. Nasılsınız, iyi misiniz? İnsanlar karşı tarafın nasıl olduğunu merak ettiğinden sormuyor. Dertli olmamız lazım. Sizlerde dertli gözüküyorsunuz. İyiliğe tamam fakat derdimiz arttıkça güzelleşeceğiz. Derdimiz artıkça birbirimizi daha iyi anlayacağız. Allah derdinizin arttırsın. Biz bu dünyaya rahat etmeye değil, dert çekmeye geldik” dedi.
EMANETİ GEZDİRİYORUZ
Kudema ile ilgili kıssalar anlatan Tuncer, “Onlar dert deyince neyi anlıyordu? Neden derdiniz çoğalsın duasına amin diyorlardı? Kudema ‘nasılsın’ sorusuna ‘emaneti gezdiriyoruz’ cevabı verirdi. Emanet deyince ne anlıyoruz. Emanet Allah’ın bizlere emanet verdiği candır. Bizler emanetin bizlerin olduğunu zannediyoruz. Veren Allah, alan Allah’tır. Bizde emanet birbirimize bir şey teslim etmek. Bastığımız toprağın üzerimizde hakkı var. Aldığımız, verdiğimiz nefes bizlere emanet. Karşılaştığımız insan bile bize emanet. Kalbimizdeki iman nuru bizlere emanet. Bugün kötü olmanın ve ya iyi olmanın bir önemi yok. O gün geldiğinde sırat köprüsünü geçemezsek vay halimize.
BURADA İÇTİĞİM ÇAY BİLE İBADET
“Lüzumsuz derdimiz olmasın” sözüyle salonu dolduran insanlara tavsiyelerde bulunan Tuncer, “Derdi Allah olanın başka derdi olmaz. Allah’ta bizi kendisi ile dertlendiren bireyler olmayı nasip eylesin. İbadet kulluktan bir cüzdür. Namaz selam verip seccadeden kalktıktan sonra başlar. Oruç bayram namazı ile başlar. Hac ihramı giyince değil, ihramı çıkarınca başlar. İbadet; iki namaz arasında kalan her şeyi Allah rızası için yapabilmek demektir. Kulluk budur. Allah’ım ben senin rızan için kullarınla sohbet etmeye Kocaeli’ne geldim. Burada içtiğim çay bile ibadet. Derdimiz yaptığımız her şeyi Allah rızası için yapmak olmalıdır” ifadelerine yer verdi.
BASTIĞIMIZ TOPRAĞA DOSTUZ
“Bizler insanın insanla anlaşamadığı modern zamanın çocuklarıyız” diyen Tuncer, “İnsan uzuvlarına ve azalarına dost olmalı. Göz; dostun yüzünü görebilecek kıvama gelmelidir. Yoksa gözümüz bize düşman olur. Ayak; hakkın rızasının olduğu yerlere gitmiyorsa insan ayağına düşman olur. Allah şu gönlü kendisine dost olsun diye yarattı. İnsan gönlüne Allah’tan başkasını doldurursa gönlüne düşman olur. Her şeye dostuz, bastığımız toprağa dostuz” şeklinde konuştu.
GÖNÜLLERİNİZE KÜPE OLSUN
“Yarın Allah’ın bize nasıl muamele edeceğini bilen var mı?” Sorusuyla salondaki dinleyicilere sorular soran Tuncer, “Biz fethettiği şehre giderken yavrulama yapacak olan köpeğin başına 2 sahabe bırakan peygamberim ümmetiyiz. Kudema bunu bildiği için böyle yapıyordu. Gönüllerinize küpe olsun. Sen Allah’ın yarattıklarına nasıl muamele edersen, Allah’ta sana öyle muamele eder. Biz bugün birisin affedersek bilelim ki Allah’ta o gün beni affedecek. Ben cömert olursam Allah’ta bana cömert olacak. İşte kudema bunu yaptı. Burada ekeceğiz, öteki tarafta biçeceğiz” dedi.
İŞARET DİLİ TERCÜMANI
Söyleşinin ardından Gençlik Eğitimi Şube Müdürü Kemal Ceylan, katkılarından dolayı Serdar Tuncer’e hediye takdim etti. Kılavuz Gençlik Sahnesinde gerçekleşen söyleşide Serdar Tuncer’i dinlemeye gelen işitme engelli vatandaşlar için sahnede işaret dili tercümanı Tuncer’in söyleşisini işaret diline çevirdi.
. C Salonu içerisinde bulunan Kılavuz Gençlik Sahnesi’nde gerçekleşen söyleşide kitapseverler ile buluşan Tuncer, salonu dolduran dinleyicilere, “Dertli olmamız lazım. Derdimiz artıkça birbirimizi daha iyi anlayacağız. Allah derdinizin arttırsın. Biz bu dünyaya rahat etmeye değil, dert çekmeye geldik” dedi.
DERT ÇEKMEYE GELDİK
“Kocaeli’nin şiire, kitaba gönül veren insanlar hepiniz hoş geldiniz” diyerek sözlerine başlayan Tuncer, “Allah muhabbetimizi arttırsın. Nasılsınız, iyi misiniz? İnsanlar karşı tarafın nasıl olduğunu merak ettiğinden sormuyor. Dertli olmamız lazım. Sizlerde dertli gözüküyorsunuz. İyiliğe tamam fakat derdimiz arttıkça güzelleşeceğiz. Derdimiz artıkça birbirimizi daha iyi anlayacağız. Allah derdinizin arttırsın. Biz bu dünyaya rahat etmeye değil, dert çekmeye geldik” dedi.
EMANETİ GEZDİRİYORUZ
Kudema ile ilgili kıssalar anlatan Tuncer, “Onlar dert deyince neyi anlıyordu? Neden derdiniz çoğalsın duasına amin diyorlardı? Kudema ‘nasılsın’ sorusuna ‘emaneti gezdiriyoruz’ cevabı verirdi. Emanet deyince ne anlıyoruz. Emanet Allah’ın bizlere emanet verdiği candır. Bizler emanetin bizlerin olduğunu zannediyoruz. Veren Allah, alan Allah’tır. Bizde emanet birbirimize bir şey teslim etmek. Bastığımız toprağın üzerimizde hakkı var. Aldığımız, verdiğimiz nefes bizlere emanet. Karşılaştığımız insan bile bize emanet. Kalbimizdeki iman nuru bizlere emanet. Bugün kötü olmanın ve ya iyi olmanın bir önemi yok. O gün geldiğinde sırat köprüsünü geçemezsek vay halimize.
BURADA İÇTİĞİM ÇAY BİLE İBADET
“Lüzumsuz derdimiz olmasın” sözüyle salonu dolduran insanlara tavsiyelerde bulunan Tuncer, “Derdi Allah olanın başka derdi olmaz. Allah’ta bizi kendisi ile dertlendiren bireyler olmayı nasip eylesin. İbadet kulluktan bir cüzdür. Namaz selam verip seccadeden kalktıktan sonra başlar. Oruç bayram namazı ile başlar. Hac ihramı giyince değil, ihramı çıkarınca başlar. İbadet; iki namaz arasında kalan her şeyi Allah rızası için yapabilmek demektir. Kulluk budur. Allah’ım ben senin rızan için kullarınla sohbet etmeye Kocaeli’ne geldim. Burada içtiğim çay bile ibadet. Derdimiz yaptığımız her şeyi Allah rızası için yapmak olmalıdır” ifadelerine yer verdi.
BASTIĞIMIZ TOPRAĞA DOSTUZ
“Bizler insanın insanla anlaşamadığı modern zamanın çocuklarıyız” diyen Tuncer, “İnsan uzuvlarına ve azalarına dost olmalı. Göz; dostun yüzünü görebilecek kıvama gelmelidir. Yoksa gözümüz bize düşman olur. Ayak; hakkın rızasının olduğu yerlere gitmiyorsa insan ayağına düşman olur. Allah şu gönlü kendisine dost olsun diye yarattı. İnsan gönlüne Allah’tan başkasını doldurursa gönlüne düşman olur. Her şeye dostuz, bastığımız toprağa dostuz” şeklinde konuştu.
GÖNÜLLERİNİZE KÜPE OLSUN
“Yarın Allah’ın bize nasıl muamele edeceğini bilen var mı?” Sorusuyla salondaki dinleyicilere sorular soran Tuncer, “Biz fethettiği şehre giderken yavrulama yapacak olan köpeğin başına 2 sahabe bırakan peygamberim ümmetiyiz. Kudema bunu bildiği için böyle yapıyordu. Gönüllerinize küpe olsun. Sen Allah’ın yarattıklarına nasıl muamele edersen, Allah’ta sana öyle muamele eder. Biz bugün birisin affedersek bilelim ki Allah’ta o gün beni affedecek. Ben cömert olursam Allah’ta bana cömert olacak. İşte kudema bunu yaptı. Burada ekeceğiz, öteki tarafta biçeceğiz” dedi.
İŞARET DİLİ TERCÜMANI
Söyleşinin ardından Gençlik Eğitimi Şube Müdürü Kemal Ceylan, katkılarından dolayı Serdar Tuncer’e hediye takdim etti. Kılavuz Gençlik Sahnesinde gerçekleşen söyleşide Serdar Tuncer’i dinlemeye gelen işitme engelli vatandaşlar için sahnede işaret dili tercümanı Tuncer’in söyleşisini işaret diline çevirdi.
