Dünya Barış Günü her yıl 21 Eylül tarihinde kutlanan uluslararası bir bayramdır.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 1981 yılında 57. birlesiminde "Genel Kurul'un açılış günü olan daha önceleri Eylül ayının 3. Salı günü kutlanirken 21 Eylül'ü "uluslararası Dünya Barış Günü" olarak ilan etmiştir.
Erbakan Vakfı da bu önemli günü unutmayarak bu özel günü gazetemize gönderdikleri yazılı mesajla kutmamışlardır.
Teknolojinin hızla geliştiği ve bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı günümüzde, insanlar için barışın önemi ve temini daha çok önem kazandı. Tüm dünyada şiddet ve terör olaylarına karşı eş zamanlı olarak sesler ve tepkiler yükselirken, barış ve dostluk ortamı insanların özlemini çektiği öncelikli unsur olarak kendini gösteriyor.
O halde tüm dünyanın özlemini çektiği barışa nasıl ulaşılacak? Bu sorunun cevabı Erbakan Hocamızın şu ifadelerinden de açıkça anlaşılacaktır… “İslamsız saadet olmaz.”
İslâm, insanlara Allah'ın sonsuz merhamet ve şefkatinin yeryüzünde tecelli ettiği huzur ve barış dolu bir hayatı sunar. İnsanların, yeryüzünde öfke, kin, nefret ve şiddetin karşısında merhamet, şefkat, hoşgörü ve barış içerisinde yaşayabilecekleri güzel ahlak ve fazilet kurallarını içerir. Onlara hem dünya hem de âhiret saadeti temin eder.
Barış; İslamın özünde, Resulullah’ın sözündedir…
İslam kuru bir barış sloganıyla yetinmez, insanlığın mutluluğunu engelleyecek, huzurunu kaçıracak düşünce ve eylemleri yasaklar. O, toplumda barışı sağlamak için gerekli bütün ön tedbirleri almıştır.
Ancak ne acıdır ki; insanlık bu güne kadar İslâm'ın tesis etmek istediği barışa ulaşamamıştır.
Kuvveti üstünlük sebebi olarak gören maddeci zihniyetlerin güdümündeki dünyada acı, kan ve gözyaşı bir türlü dinmek bilmiyor. Zulüm ve sömürü had safhada. Dünya huzur ve barışa hasret. Sevgi ve şefkat üzerine kurulmuş adil bir sisteme her geçen gün daha fazla ihtiyaç hissediliyor. Menfaat ve hırsların kabardığı dünyada insanî değerler hızla kayboluyor. Irkçı emperyalizm ve sömürgeci Batılılar, Müslümanların uyanmaması için her çareye başvuruyorlar. İfsad çalışmaları ise bunların en başında geliyor.Dünyanın her yerine hâkim olan zulüm ve sömürüye karşı İslâm Birliği’nin temelini oluşturan D-8’den başka çözüm yolu görünmüyor.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın öncülüğünde başlayan ve bugün Erbakan Vakfımızın en önemli projeleri arasında yer alan D-8 oluşumu, insanlık için 21. yüzyılın en büyük ve tek kurtuluş ümididir.
D-8 ler, 20. yüzyılın en önemli olaylarından birisi ve 20. yüzyılın 21. yüzyıla en kıymetli hediyesidir.
Yine D-8’lerin kurulması, baştan sona harplerle ve çatışmalarla geçen 20. asrın sonunda, barışa, kardeşliğe ve adil bir dünyaya açılan bir kapı gibidir.
D-8 lerin bayrağında yer alan 6 yıldızın sembolize ettiği 6 prensip şöyledir:
1- Savaş değil, barış
2- Çatışma değil, diyalog
3- Çifte Standart değil, adalet
4- Üstünlük değil, eşitlik
5- Sömürü değil, işbirliği
6- Baskı ve tahakküm değil, hürriyet ve insan hakları
Bu özellikleriyle D-8’ler en yüksek seviyede oluşturulmuş uluslararası bir barış kuruluşudur. D-8’lerin hayata geçirilmesi sadece Milli Görüşçülerin değil tüm İslam aleminin en öncelikli vazifesidir.
Bizler millet olarak bu gücümüzün farkına varmalı, savaşların, işgallerin ve sömürünün insanlığı ezdiği bu dünyanın yerine adalet ve barış dünyasını kurmak için bütün gücümüzle çalışmalıyız.
Çünkü insanlığın kaybedecek vakti kalmamıştır.
Erbakan Vakfı olarak; bu temennilerle Dünya Barış Gününü kutlarken, insanlığın özlediği barış dolu YENİ BİR DÜNYANIN bir an evvel kurulması için aziz milletimizi vakfımızın çatısı altında gayret etmeye davet ediyor, bu güzel günleri hep birlikte yaşamayı Cenab-ı Hak’tan diliyoruz…
PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN VAKFI HANIM KOMİSYONLARI
HABER HÜSEYİN MERT
