Başkan Köşker: “Birikimler sinerjiye dönüşmeli” Okumuş: “G20’de sistemi Türkiye dönüştürmeli” Ataman: “ABD hegemonyası geriliyor” Türkiye’nin dönem başkanlığını üstlendiği G20 ülkeleri zirvesine farklı bir bakış açısı ve vizyon geliştirmek üzere akademisyenlerin ve iş dünyasından temsilcilerin katılımıyla Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’in ev sahipliğinde düzenlenen ‘Gelecek Dünya Gelecek Türkiye’ panelinin kapanışında Başkan Köşker, “Gerek ekonomik, gerek siyasal, gerekse insanlığı ilgilendiren diğer tüm konulara ilişkin bilimsel ve global bir bakış açısı kazandık. Yapmamız gereken, sahip olduğumuz bu entelektüel güçle, özel sektörümüzü, işadamlarımızı, siyasetçilerimizi, bürokratlarımızı, devlet adamlarımızı ve yerel yöneticilerimizi bir araya getirmek ve büyük bir sinerjiye dönüştürmektir” dedi. Panelin katılımcısı Bilim ve Sanat Vakfı Başkanı Ahmet Okumuş, “G-20 kendisi için bir politik tutarlılık edinmelidir ki cılız bir platform olmasın, bu nedenle şebeke diplomasisi uygulanmalıdır. Sistemin dışına çıkmadan çeperlerinde dolaşarak sistemi dönüşüme zorlamak Türkiye'nin yapacağı en akılcı iştir” dedi. Panelist Prof. Dr. Muhittin Ataman sunumunda, “ABD hegemonyası askeri manada sürse de ekonomik ve entelektüel manada büyük düşüş içinde” dedi. Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’in ev sahipliğinde geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen G20 Dönem Başkanlığında Gelecek Dünya Gelecek Türkiye paneli, ülkenin önemli akademisyenleri ile sanayici, iş adamlarını buluşturdu. ‘Dünya Nereye Gidiyor, Dünya Ekonomisinin Geleceği ve Kapsayıcı ve Katılımcı Bir Dünya Mümkün mü’ konu başlıklarının akademisyenler tarafından ele alındığı panelin ilk oturumunda TRT Haber Dairesi Başkanı Nasuhi Güngör’ün moderatörlüğünde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Muhittin Ataman, Bilim Sanat Vakfı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Okumuş, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Doç. Dr. Mesut Özcan ve Dışişleri Bakanlığı SAM Başkanı Ali Resul Usul, ‘Dünya Nereye Gidiyor’ konu başlığında sunumlarını gerçekleştirdi. “ABD hegemonyası askeri manada sürse de ekonomik ve entelektüel manada büyük düşüş içinde” diyen Prof. Dr. Muhittin Ataman konuşmasının devamında, “ABD imha gücünü koruyor; ancak imar ve ihya gücüne artık sahip değil. Bu nedenle gücü ve faturayı paylaşmak istiyor. ABD bu nedenle G-7'yi daha da sonra daha geniş bir kollektif liderlik kurmak istedi ve G-20 ortaya çıktı. Mevcut küresel sistem ve yapılar dönüşmek zorunda. BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinin istemediği hiç bir şey olamıyor. 200 devletin kaderi bu 5 devletin ellerine teslim edilemez. Türkiye refahın eşit dağıldığı bir küresel yönetişimi arıyor” ifadelerini kullandı. Prof Dr. Ataman’ın ardından söz alan Bilim ve Sanat Vakfı Başkanı Ahmet Okumuş ise, “Tarihsel olarak sürekli bir bitişi vurguluyoruz fakat içinde bulunduğunuz dönemi tanımlayamıyor ve yeni döneme yönelik tarif yapamıyoruz. İçinde bulunduğunuz dönemde devlet dışı aktörler de güç paylaşımında küresel ölçekte ortaya çıkıyorlar. Güç yeniden tanımlanmalı. ABD en büyük güç olmayı sürdürüyor ve Avrupa taşralılaşıyor. Küresel vizyon ve yönetim gücünü Avrupa kaybediyor. Çin, Rusya ve İran dünya sisteminin dışından, Türkiye ise sistem içinden küresel bir revizyon istiyor. G20 heterojen grupları ve iş adamları, gençler ve akademisyenler gibi farklı kesimleri bir araya getirme imkanına sahip. Ancak G-20 kendisi için bir politik tutarlılık edinmelidir ki cılız bir platform olmasın, bu nedenle şebeke diplomasisi uygulanmalıdır. 2. Dünya savaşı sonrası kurulmuş olan yapılar değişiyor ama bu değişimin nereye gideceğini bilemiyoruz, bir alacakaranlık var. Sistemin dışına çıkmadan çeperlerinde dolaşarak sistemi dönüşüme zorlamak Türkiye'nin yapacağı en akılcı iştir” dedi. Dışişleri Bakanlığı SAM Başkanı Ali Resul Usul G20 birliğinin muğlaklığına değindiği sunumunda, “G-20'ye sistematik olarak önemli ülkeler katılır deniliyor fakat bu tanım muğlaktır. G-20 aynı zamanda da içinde bulunduğumuz muğlaklığı ve bulanıklığı temsil ediyor. Küresel bir fırtına yaklaşıyor ve ülkeler bu fırtınayı savuşturmak için bir ittifak, bir birliktelik arıyorlar. Hakim güçler ellerindeki yetkiyi paylaşma noktasında elbette isteksizler. G-20'nin BM'nin yerini alması bu bağlamda zor” şeklinde konuştu. Oturumların sonunda kapanış konuşması yapan panelin ev sahibi Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, “Akademisyen ve hocalarımız bizlere gerçekten nefis bir entelektüel ziyafet sundu. Burada bir tam gün boyunca adeta bir beyin fırtınası yaşandı. Öncelikle toplantımıza iştirak ederek güzel bir açılış konuşması ile Türkiye’nin yeni vizyonu hakkında bizleri aydınlatan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fikri Işık’a şükranlarımı sunuyorum. Konferansımızın bu boyutta bir entelektüel kaliteye ulaşmasında bizlere destek veren İstanbul Şehir Üniversitesi’ne, Boğaziçi Üniversitesi’ne ve SETA Vakfı’na ve tüm hocalarımıza Gebze halkı adına teşekkür ediyorum. Üç ayrı oturumdan da hepimiz çok büyük keyif aldık. Yeni bakış açıları ve farklı analizlerle ufkumuz açıldı. Gerek ekonomik, gerek siyasal, gerekse insanlığı ilgilendiren diğer tüm konulara ilişkin bilimsel ve global bir bakış açısı kazandık. Bugün beni en çok mutlu eden ve gelecek adına umutlandıran şey, Türkiye’mizin sahip olduğu entelektüel kapasiteyi görmek oldu. Türkiye global düzeyde bir sıçrama yapabilecekse eğer, bunu ancak entelektüel gücü ile yapabilir. Krizleri, çıkmazları ancak entelektüelleriyle, bilim adamlarıyla aşabilir. Bizim milletimiz sadece entelektüel anlamda değil, vicdanı kapasitesi de oldukça yüksek olan bir millettir. Adaletli, kapsayıcı ve katılımcı bir dünya idealini gerçeğe dönüştürecek vizyona da sahiptir. Yapmamız gereken, sahip olduğumuz bu entelektüel güçle, özel sektörümüzü, işadamlarımızı, siyasetçilerimizi, bürokratlarımızı, devlet adamlarımızı ve yerel yöneticilerimizi bir araya getirmek ve büyük bir sinerjiye dönüştürmektir. Gebze’de bugün bu hedef doğrultusunda güzel bir adım attık. İnşallah önümüzdeki aylarda da, yeni, farklı ve özgün projelerle, işadamlarımız ve sanayicilerimizi bilim dünyasıyla buluşturmaya devam edeceğiz.