FATURA SADECE ERDOĞAN VE DAVUTOĞLU'NA MI ?
Faturayı sadece Erdoğan'a ve Davutoğlu' na mı keselim? Bölgemizde ki AK Parti siyasetini irdeleyen ve nerelerde
hata yapıldi, neden AK Parti'nin oyları düştü anlamında bir yazı kaleme almıştım
GÜNDEM - 2015-10-22 11:59:02
Faturayı sadece Erdoğan'a ve Davutoğlu' na mı keselim? Bölgemizde ki AK Parti siyasetini irdeleyen ve nerelerde
hata yapıldi, neden AK Parti'nin oyları düştü anlamında bir yazı kaleme almıştım. Bu eleştiri yazısının ortaya
çıkma nedeni, kendi nefsimizi sorgulamadan, başkalarına hatta yukarıyı hatada baş sorumlu olarak
görmememizin gerektiğini anlatmak istemiştim. Biz AK Parti sevdalıları her başarıda sebepleri kendimizde bildik.
Ama başarısızlığı öylemi yaptık, yapıyoruz. Fatura hemen yukarıya kesiliverdi, çarçabuk... Tamam, kabulumdür.
Bende dahil, hataları Erdoğan'ın kendisine, danışmanlarına bile fatura ettim. Ne oldu da Erdoğan'a, seçimlere 3
ay kala "Kürt sorunu yoktur" cümlesini kurdurttular, dedim. Ama yazılarımı takip edenler bilir ki, bu hatalar
silsilesinin en önemli faktörü tabandan başlayan yanlışlardır da dedim, devamlı. 'Bu davaya örnek olamadım,
anlatamadım, mücahit değil, mütahit oldum " dedim. Yapılan hataya fatura kesilecekse hepimize tek tek, faturanın
bir nushası düşmektedir. Herkesin siyasetteki cürmüne göre hemde. Ama en fazla günah bizlere düşmektedir.
Yapılan hataları görüpte sümen altı edenler, göz yumanlar, dilsiz şeytanlar, bir yerlere gelmek için dava
arkadaşının sırtını merdiven olarak kullananlar, davayı bırakıp kişisel arzu ve emelleri peşinde olanlar, iktidar
olmanın şımarıklığı ile iş takibi yapanlar, nüfuz kullananlar, ehliyetsiz liyakatsiz insanları kadrolara dolduranlar,
adalet terazisinin üstüne kendi oturanlar, islami ahlaki ve insani değerlerimizin yozlaşmasına sebep olanlar,
gördüğü halde gözünü kapayanlar ses çıkartmayan herkes, yani hepimiz bu faturada hesap vermesi gerekenler
değil miyiz? AK Parti davası siyasetin ötesinde bir gönül davasıda degil midir? Bu dava ayrıca dünyanın en büyük
sivil toplum örgütü değil midir? Be seneple, Ak Parti'de gönül birlikteliği ve dava aşkından dolayı olanlar kadar
siyaseten bulunanlarda var. Yapılan en bariz hata da, zaten tamda burada işte. Gönül birlikteliği ve dava aşkıyla
partide olanlar ile siyaseten olanlar arasında denge ve adalet sağlanamayışı, davaya çok şey kaybettirdi.
Kendimize "Suçlu kim, bu neden oldu?" diye soracağımıza "bu çıkan sonucun hikmeti ne acaba?" dersek tekrar
eski günlere dönme ihtimali yüksektir. Yoksa şefkat tokatının, fecr (ceza) tokatına dönmesi kaçınılmaz olur,
Maazallah..! Hz Ömer (RA) ne güzel demiş; "Yanlış yaptığımızda bizi uyarmazsanız sizde hayır yoktur.
Uyardığınız halde sizi dinlemezsek bizde hayır yoktur" Tekrar tekrar yazdık, bir kere daha üstünü kalın harflerle
çizerek yazmakta fayda var. Bazı hamleleri yukarının yapmasını beklememek lazım. Nasıl ki işlediğimiz günahları
yukarısı işleyin demediyse, af dilemeyide-tövbe etmeyide kendimizden başlayarak yapmalıyız. Türkiye'nin
alınyazısı olmuş AK Parti'ye; daha güçlü, halkın isteklerine cevap vermiş bir şekilde kavuşmak ve buluşmak
temennisi ile... Vesselam..