Uygur Türkleri, 1949’dan beri Çin yönetiminin baskısı altında hayatta kalma mücadelesi veriyor.
71 yılı aşan Çin işgali her geçen gün artan baskı ve zulümle birlikte Müslüman Uygur Türkleri için yaşamı daha da zor bir hale getiriyor.
Milyonlarca DoğuTürkistan’lı Çin’in nazi tarzı toplama kamplarında işkence çekiyor. UygurTürkleri soykırıma uğruyor. Türk ve İslam dünyasında kimi liderler suskunluklarıyla, kimileri açıktan açık Çin’e cesaret veriyor.
Çin Komünist Hükümeti tarafından kamplara atılıp işkence gören milyonlarca Uygur Türkü için sokak sokak cadde cadde dolaşıp seslerini duyurmak isteyen Uygur Türkleri; günlerdir çeşitli alanlarda, ellerinde pankartlarla Türk milletini soykırıma karşı mücadeleye davet ediyor.
İşgalci Çin Doğu Türkistan’da eğitimli,donanımlı Uygur Türklerini sözde eğitim veriyoruz diyerek toplama ve ceza kamplarında işkence ediyor. İlaçla zehirliyor. Sonrası; ölen ölüyor kalan hastalanıp dönüyor.
Uygur Türkleri hiçbir suç isnat edilmeden ve yargılanmadan tutuklanıyor. Kamplarda tutulanların akıbeti hakkında ailelere bilgi verilmiyor. Tutuklu bulunanlar fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kalıyor.
Şirket sahibi Uygur Türklerinin yolsuzluk gerekçesiyle mal ve mülklerine el konulurken, bir kısmı da hapse atıldı. El konulan şirketler ise Çinli iş adamlarına devredildi.
Ancak bölgenin asli üyesi olan Uygur Türkleri umutlarını hiçbir zaman kaybetmedi. Kadim Türkistan’ın batısı nasıl özgürlüğüne kavuştuysa doğusunun da en yakın zamanda bağımsızlığını elde etmesi hem Uygur Türklerinin hem de Türk dünyasının en büyük beklentisidir.
Eğer İslam dünyası Müslüman arıyorsa;
Doğu Türkistan Müslüman'dır.
Eğer Türk Dünyası Türk arıyorsa;
Doğu Türkistan Türk'tür.
Eğer insanlık insan arıyorsa;
Doğu Türkistan'da katledilen insanlıktır!
Son söz Ey Türk!
Uygur Türkleri Doğu Türkistan’da emsalsiz bir katliama maruz kalıyor.
Neden susuyorsun?