Vatandaşa gelince mazeret çok

SİYASET - 2021-01-30 14:06:14

Pandemi döneminde esnafa verilen yardımların yetersiz kaldığını yapılan yardımlarla esnafın ayakta durmasının mümkün olmadığının altını çizen Genel Başkanımız, "Bu şartlar altında en azından esnafın kredi taksitlerinin en az 1 yıl ertelenmesi gereklidir. Kredi faizlerinin tamamıyla silinmesi veya en azından bu faizlerin yarısının devlet tarafından karşılanması son derece önemlidir. Esnafa doğrudan nakit desteğinin artırılarak devam ettirilmesi böyle sadaka boyutunda değil ciddi nakit desteklerinin artırılarak devam ettirilmesi gereklidir. Esnafımızın doğalgaz borcu ve SSK primlerinin de en azından bir yıl ertelenmesi gerekmektedir. Eğer bunlar olmazsa milyonlarca esnafımızın ayakta kalması, aileleriyle beraber milyonlarca insanımızın kurtuluşa erebilmesi mümkün olmaz” ifadelerine yer verdi.

Bütün restoran ve kafelerin gerekli tedbirler alınarak ve gerekli denetimler yapılarak acilen hizmete açılması gerektiğini söyleyen Genel Başkanımız; “İnsanlar Türkiye’de hepinizin bildiği gibi uçakla yan yana hatta omuz omuza seyahat ediyor. AVM’lerde her türlü alışveriş yapılıyor, binlerce insan aynı çatı altında bulunuyor. Toplu taşıma araçlarında izdiham yaşanıyor. Bunların hiçbirinde sorun olmuyor ancak sıra restoranlara, kafelere gelince hayır sizi kapatacağız, aylarca kapalı kalacaksınız. Berberler kuaförler en riskli yerler buralar da hizmete devam ediyor. Etmesin diye söylemiyoruz ama diğer taraftan restoran ve kafelere gelince kapalı tutuluyor. Yüzbinlerce mekân sahibi ve milyonlarca çalışan mağdur ediliyor. Bu uygulama sürdürülebilir de değildir, mantıklı da değildir, adil de değildir.

İşte bu nedenle vatandaş “kış geldi, doğalgaz-kömür alacak param yok, çocuklarım evde üşüyor” diyor,  Hükümet  “Vatan-Millet-Sakarya”  diyor…

İşçi-memur “etin kilosu 70 TL olmuş, bir senedir evime et girmedi” diyor, Hükümet “susun sesinizi çıkarmayın FETÖ’yle-terör örgütleriyle mücadele ediyoruz” diyor…

Çiftçi-köylü “yahu 160 bin TL’lik borcum faiziyle, avukat masrafıyla 600 bin TL’yi aştı, perişan haldeyim, bir de üstüne traktörümü haczediyorsunuz” diyor, Hükümet “kardeşim biz de yedi düvelle mücadele ediyoruz, ne yapalım” diyor…

Vatandaş “kırmızı eti, kıymayı zaten alamıyorduk, şimdi ekmeği bile askıda ekmek uygulaması ile alıyoruz, ayçiçek yağı bile lüks oldu” diyor,   Hükümet  “ezan susmasın, bayrak inmesin”  diyor.

Milyonlarca genç  “işsizim, evlenemiyorum, 30 yaşına geldim hala babamdan harçlık alıyorum, bunalımdayım” diyor,  Hükümet  “kardeşim biz de sınır ötesi operasyon yapıyoruz” diyor.

Vatandaş  “yahu insaf edin, 3 yılda elektrik %93, doğalgaz %63 zamlanır mı” diyor,  Hükümet  “ahh şu CEHAPE zihniyeti yok mu”  diyor…

 

Elbette ki terörle en etkili şekilde mücadele edilsin, elbette ki ezan susmasın, bayrak inmesin, bunda hepimiz mutabıkız da,  bu Milleti’n  açlığı-yoksulluğu-borcu-haczi ne olacak ?

Bir ülkede Devlet terörle mücadele ediyor, sınır güvenliğini sağlıyor diye diğer görevlerini yapmayacak mı ?

Teröristler, vatan hainleri var diye  biz aç mı gezeceğiz?

Vatandaşa gelince mazeret çok, bahane çok, emekliye-memura-çiftçiye gelince sineğin yağı hesap ediliyor, ancak “imtiyazlılara” gelince, kaynaklar sular seller gibi akıtılıyor

Köprü-otoyol ve tüneller için Devlet’in yani aslında Milleti’n holdinglere ödediği bu farkların  2014-2020 yılları arasındaki  TOPLAMI 18,4 MİLYAR $ …!

18,4 Milyar $  bugünkü kurla 140 Milyar TL ediyor. Müteahhit firmalara köprü-otoyol ve tüneller için yapılan anlaşma dolayısıyla kur farkı olarak Devlet tarafından ödenen bu 140 Milyar TL ile;

-        Türkiye’deki bütün çiftçilerin tüm banka ve kooperatif borçları (135 milyar TL) ödenebilirdi.

-        2 milyon esnafın her birine 70 bin TL hibe yapılabilirdi

-        6 milyon konut kiracısına, kira-doğal gaz-elektrik-su ödemesi olarak 1 sene boyunca aylık 2000 TL verilebilirdi

-        Atanamayan 138 bin öğretmen kadroya alınıp, 12 yıllık maaşları ödenebilirdi

-        EYT mağduru 1,5 milyon insana 5 yıllık emekli maaşları ödenebilirdi

-        Pandemi sürecinde 83 milyon vatandaşa yapılan Devlet desteğinin 7 misli yapılabilirdi.

-        ‘14 Avrasya Tüneli’ veya ‘12 Osmangazi Köprüsü’ veya ‘8 Çanakkale Köprüsü’ yapılabilirdi

 

HOLDİNGLERE KUR FARKI NEDENİYLE YAPILAN ÖDEMENİN YANINDA BİR DE TAAHHÜT EDİLEN ARAÇ KADAR ARAÇ GEÇMEDİĞİ İÇİN, ARADAKİ FARKI KAPATMAK İÇİN YAPILAN (Araç geçiş ücreti kur farkı) ÖDEMESİ DE VAR.

BUNU DA AYRICA HESAP ETMEYE YÜREĞİMİZ EL VERMİYOR…

 

-        EYT’liye imkân yok,

-        Memura-emekliye bütçe yok,

-        Pandemide vatandaşa imkân yok,

-        Çiftçinin kooperatife olan borcu yüzünden traktörüne haciz

-        Vatandaşın neredeyse nefes almasından vergi kesilecek,

DİĞER TARAFTAN KAYNAKLAR, MİLYAR DOLARLAR İMTİYAZLILARA ADETA AKITILIYOR…

BU TABLO “ÖNCE MİLLET” YERİNE, “ÖNCE İMTİYAZLILAR”  ANLAYIŞININ APAÇIK İSPATIDIR …!! Biz Yeniden Refah olarak bu anlayışı reddediyoruz. Milli Görüş demek, Yeniden Refah demek “Önce Millet” demektir, “Paylaşımda Adalet” demektir, “Millet’in hakkının Millet’e verilmesi” demektir …

Geçmişimiz, bu zihniyetimizin, bu prensiplerimizin sayısız uygulamaları ve ispatları ile doludur…

Milli Görüş ruhuyla, ‘Önce Millet’ anlayışıyla yeniden geleceğiz ve Borç-Faiz-Zam-Vergi” ekonomisi yerine “İstihdam-Üretim-ihracat” ekonomisine geçerek, ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefine ulaşacağız.

Kaynak üretmek için; borçlanmak, devletin varlıklarını satmak, Millete yük yüklemek yerine, Milli Kaynak Paketlerimizi harekete geçireceğiz.

 

 

 

Günün Diğer Haberleri