Vural, yaşanan acının siyaset üstü bir mesele olduğunu vurgulayarak, amacın siyasi bir çıkar elde

etmek değil, olası ihmallerin açığa çıkarılmasını sağlamak olduğunu ifade etti:

“Bir aileyi, bir hayatı kaybettik. Bu, sadece bir binanın değil, toplum olarak vicdanımızın da çöküşüdür.

Biz bu acı üzerinden siyaset yapmak istemiyoruz. Ancak eğer ortada bir ihmal, bir denetim eksikliği

varsa, bunun üzeri örtülmemeli, sorumlular adalet önünde hesap vermelidir.”

Vural, aynı bölgede bulunan bazı binalarda da taşıyıcı kolonlarda çatlaklar ve zemin hareketliliği

gözlendiğini hatırlatarak, bu durumun Gebze Metro inşaatı çalışmalarına ilişkin soru işaretlerini

gündeme getirdi:

“Vatandaşlarımızdan gelen bilgiler ve sahadaki gözlemler, bölgedeki bazı yapıların metro kazı

çalışmalarından olumsuz etkilenmiş olabileceği yönünde. Bu ihtimal ciddiyetle araştırılmalı, varsa bir

mühendislik veya denetim hatası, hiçbir şekilde görmezden gelinmemelidir.”

Açıklamasında, metro hattı inşaatının yıllardır tamamlanamamasına da değinen Vural, sürecin

uzamasının hem vatandaş hem de esnaf üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu söyledi:

“Gebze halkı yıllardır metro inşaatının bitmesini bekliyor. Şantiyeye dönüşen cadde ve mahalleler,

hem güvenlik açısından hem de ekonomik olarak vatandaşlarımızı mağdur ediyor. Bu kadar uzun

süren bir altyapı çalışmasının bölgeye verdiği etkiler artık kapsamlı biçimde incelenmelidir.”

Vural, son olarak, yaşanan olayın ve metro sürecinin Gebze’nin genel deprem hazırlığı açısından da

önemli bir uyarı niteliğinde olduğunu ifade etti:

“Bu topraklarda büyük bir deprem gerçeğiyle yaşıyoruz. Ancak her olay bize, maalesef yeterince

hazırlıklı olmadığımızı bir kez daha gösteriyor. Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki; artık acı

tecrübelerle değil, tedbirlerle yol alalım. Binalarımızı, zemin etütlerini, altyapı çalışmalarını ve

denetim mekanizmalarını ciddiyetle ele alalım. İnsan hayatı, ihmale kurban edilmesin.”

Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, ihmali olan kişi veya kurumların

hesap vermesi, metro inşaatının etkilerinin bilimsel olarak araştırılması ve Gebze’nin yapı güvenliği

konusunun öncelikli gündem haline getirilmesi gerektiği vurgulandı.

Açıklamanın sonunda Vural, bölgede şu anda üniversiteler, TÜBİTAK ve ilgili kurumlar tarafından

teknik ve bilimsel incelemelerin sürdürüldüğünü, bu çalışmaların sonuçlarının kamuoyuyla şeffaf

biçimde paylaşılmasının büyük önem taşıdığını belirterek,

“Gerçeğin tüm yönleriyle ortaya çıkarılacağına inanıyoruz. Ancak bu süreçte hiçbir detayın göz ardı

edilmemesi, kamu vicdanının tam olarak tatmin edilmesi gerekir.”

ifadelerini kullandı.