DİLOVALI VEDAT ÜLKE GÜNDEMİNDE

DİLOVALI VEDAT ÜLKE GÜNDEMİNDE

Dilovası’nda 9 çocuklu bir ailenin ferdi olarak büyüyen, Gebzespor’da yetişen, Torku Konyaspor’un Milli futbolcusu Vedat Bora ülke gündeminde yer edindi. Bora, “En büyük hedefim A Milli takım formasını giymek” dedi.

SPOR - 2015-11-03 17:22:30

Dokuz çocuklu bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelmesine ve futbolcu olmasına karşı çıkılmasına rağmen zor şartları geçerek, milli takıma kadar yükselen Torku Konyaspor'un genç ismi Vedat Bora, "Varlığımı millî takımlara borçluyum." dedi. Türkiye Futbol Federasyonu Basın Departmanı tarafından TamSaha dergisinden Mazlum Uluç'a konuşan Vedat Bora, sıkıntı yaşayan ve kalabalık bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Futbolcu olmasına karşı çıkılmasına rağmen zor şartları geçerek Ümit Millî Takım'a kadar yükseldi. 3. Lig'den Genç Millî Takımlara seçilmesini, futbol dünyasındaki varlığının ana sebebi olarak gören Vedat Bora, ay yıldıza büyük minnet duyuyor. Torku Konyaspor'da sezon başında gösterdiği performansındaki gerilemeyi ise yeteneklerine güvenip çalışmamasına bağlayacak kadar açık sözlü olan Vedat Bora, hem ön libero hem forvet arkası hem de kanatlarda görev alabilecek kadar çok yönlü genç oyuncu olarak dikkat çekiyor. İşte, Vedat Bora'nın, çarpıcı hikâyesini anlattığı TamSaha dergisindeki röportajının özetle detayları:

AİLEM FUTBOL OYNAMAMI İSTEMEDİ

Henüz 15 yaşındayken 2. Lig'de Gebzespor'da forma giymeye başladığını gördük. Bu çok alışılmış bir durum değil. Bize futbola nasıl başladığını ve merdivenleri bu kadar kısa sürede nasıl çıktığını anlatır mısın?

Dilovası'nda oturuyorduk, futbol oynamayı çok seviyordum ama ailem futbol oynamamı istemiyordu. Ailem Ağrı Tutaklı. Babam olsun annem olsun, futbolculuğu bir meslek olarak görmüyordu. Benim ya okumamı ya da gidip sanayide çalışmamı istiyorlardı. Futbol onlara göre boş bir işti. Bu durumda futbol oynayabilmek için küçük bir yaramazlık yaptım ve Dilovası Futbol Okulu'na girebilmek için annemin ve babamın imzalarını taklit ettim. 11 yaşındaydım. Ailemden gizli antrenmanlara gitmeye başladım. Ama yakalandım. Halı sahada oynadığımız için o malzeme ayakkabılarımıza yapışırdı. Bir de ayaklarım simsiyah olurdu ve ben eve girince gizlice banyoya geçmeye çalışırdım. Bir süre böyle devam etti. Anneme durumumu anlattım ve ondan anlayış da gördüm. Ama babam bu durumu öğrendiğimde aynı anlayışı göstermedi.

GEBZESPOR’U TERCİH ETTİM

Nasıl yani, seni cezalandırdı mı?

Evet. Bu yüzden babamdan dayak yemişliğim vardır (gülüyor). Belli bir süre böyle geçti. O sırada da 13 yaşına gelmiştim. Bu arada Beşiktaş'ın da seçmelerine gidip geliyordum. Ama maddi imkânsızlıklar sebebiyle Dilovası'ndan Ümraniye'ye gidip gelmek hiç de kolay olmuyordu. Bir kere yol parası derdi vardı. Üstelik benim seçmeler için ayağıma giyebileceğim doğru dürüst bir ayakkabım bile yoktu. Her şeye rağmen Beşiktaş'ın 1500-2000 kişinin katıldığı seçmelerinde son iki kişi arasına kaldım. Ancak Dilovası'ndan İstanbul'a gidip gelmem mümkün değildi. Bunun üzerine Beşiktaş'taki hocalar beni Darıca Gençlerbirliği'ne yönlendirdi. Beni orada takip edeceklerini söylediler. Ama Gebze bana da yakın olduğu için Gebzespor'u tercih ettim. Sağ olsun abim beni Gebzespor'un futbol okuluna götürdü. Gebzespor'daki hocalarım bana büyük ilgi gösterdi ve güven duydu. 13 yaşındayken 15 yaş takımında oynuyordum. O zamanlar fiziksel anlamda çok daha ufaktım ama seri ve hızlı olduğum için hocalarım beni tercih ediyordu. Yeteneğim sayesinde işi götürebiliyordum.
ENSAR ACAR A TAKIMA ALDI

Gebzespor'da çok küçük yaşta A takımda da oynamayı başardın.

2010 senesinde Gebzespor'a transfer yasağı gelmişti. Ensar Acar Hocam, 15 yaşında olmama rağmen beni A takıma aldı. Hiç unutmuyorum, ilk maçım Trabzon deplasmanında Akçaabat Sebatspor'a karşıydı. Çok heyecanlanmıştım. 15 yaşında bir 2. Lig maçına çıkıştım. Hayallerimin başlangıcı da o maçtır. Açıkçası yeteneklerime güveniyor ve belli bir seviyeye ulaşacağımı biliyordum. Zaten Gebzespor'da en dibi görmüştüm ve ondan sonra bir çıkış yaşayacağımdan emindim.
BABAM ŞİMDİ TAKTİK VERİYOR

Ailen Tutak'tan Dilovası'na ne zaman gelmiş, kaç kardeşsiniz, baban, annen ne iş yapıyor?

Dedemler Kars'tan Ağrı Tutak'a gitmiş. Sonra da babam inşaatlarda çalışmak üzere 1980'li yıllarda İstanbul'a göç etmiş. Bir süre sonra da Dilovası'na yerleşmişler. Zaten Dilovası'nın çoğu da Doğu'dan gelen insanlarımızdan oluşur. 9 kardeştik ama bir ablam 1999'da boğularak hayatını kaybetti. Ailece bir binada yaşıyoruz. Binanın inşaatını da babam yaptı. Ben ailenin 6 numaralı çocuğuyum. Üç kız, beş erkeğiz. Başlangıçta futbol oynamana karşı çıkan babam şimdi bana taktik veriyor,'Sakın moralini bozma' diyor, beni motive etmeye çalışıyor.

Gelecekle ilgili nasıl hayaller kuruyorsun? Kariyer planlamanda neler var?

Şu anda en büyük amacım Konyaspor'da başarılı bir biçimde oynayabilmek. Düzenli bir şekilde ilk on bir oyuncusu olmak istiyorum. Ondan sonra büyük takımlar, Avrupa ligleri gibi hedefler çıkacaktır karşıma. Ama en büyük idealim A Millî Takım'da oynayabilmek.

Sende Yorumla...
DİĞER HABERLER