Halkın karar alma mekanizmalarına sağlıklı yollarla katılmasının yolunu açmalıyız. 1 aydır yaşadığımız süreç göstermiştir ki yine gerginlikler üzerinden siyaset yapmak yine prim kazanmaya başladı. Toplumsal Huzur parayla satın alınmayan karşılıklı anlayış ile inşa edilen bir yapıdır. Geleceğe sorun taşımadan bugünden sıkıntılarımızın çözümünü anlayışla çözmenin yollarını arayalım. Milletin en küçük birimi olan Aile yaşantılarında bile ortak alınmayan kararlardan dışlanan aile fertlerinden sonra iç huzursuzluklar baş göstermeye başlar ve her birey ayrı bir yol tutturup parçalanmalar söz konusu olabilmektedir. Milletimiz için de önemli bir kararın arifesinde böyle bir huzursuzluk yaşıyoruz. Karar süreçlerinde aksine görüş beyan etmenin vatan hainliği olduğu bir tartışma yaşıyoruz. Saadet Partisi olarak sürecin başından beri görüşlerimizi saygılı bir şekilde ifade ettik. Bunu yaparken milletimize ve davamıza olan inancımız, zamanın ortaya çıkardığı haklılığımıza güvenerek büyük bir özgüvenle dile getirdik. Lakin yine oluşturulan karşı cepheye konulduk. Haklılığımız ispat edilmiş birçok hayatı konuda (Bop eş başkanlığı, dinler arası diyalog, Ergenekon, İsrail, Suriye, fetö, AB, ) suhuletle tavsiyelerde bulunmamıza rağmen pişkinlik göstermedik. Şimdi de aynı Rabbimize olan bağlılığımız ve milletimize olan saygımız gereği tavsiyede bulunuyoruz. Doğru Olan her işte çekinmeden destek verdiğimiz gibi yanlış olduğunu düşündüğümüz her işte de düşüncemizi ifade etmekten Allah'a olan sözümüz gereği bir adım geri durmayız.
Ama saadet partisinin tavsiyelerinden sonra yapılan partizanca saldırılardan çekinileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Parti olarak yaptığımız açıklamalar ortadadır. Bizler anayasanın toplumsal mutabakat metinleri olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede Başkanlık sistemine itirazımız yok lakin bu toplumsal mutabakata aykırı olan şekliyle karşı olduğumuzu beyan ettik. Yine söylüyoruz düzeltin destek verelim. Rahmetli Erbakan hocamızın dediği gibi Kuvvet ve Kudret sahibi Cenabı-ı Allah’tır. Kibirlenmeyin. Kibir en büyük günahtır. Hakaret etmeyin. Kavli leyyin ile insanları hayra güzel olana davet edin. Yukarıda yöneticiler tarafından söylenen Sert söz ve davranışlar tabanda düşmanca bakışlara gerginliklere neden oluyor. İnsanlarımızın bir fikrin karşısında kendi fikrini söylemesi aşağılanma sebebi midir ki. İnsan fikrini söyleyebildiği müddetçe kendisini içine bulunduğu topluma ait hisseder. Hepimiz bir milletin ferdi ve kardeşleriyiz. Hani farklılıklarımız zenginliğimizdi. Lütfen bunları bozucu söz fiil ve davranışlardan sakınalım. Tahakküm edici ayrıştırıcı değil Güzel söz ve davranışların kullanıldığı bir siyaseti hâkim kılalım.
Toplumda karşılıklı güveni tesis edici işlere imza atalım. Her ne kadar davet edilmemiş olsak da milletimizin menfaatine olduğunu düşünerek Yeni kapı ruhu diye lanse edilen anlayışa destek verdiğimizi ve yıpratılmış olsa da bu sürecin devam etmesi gerektiğini beyan ediyoruz. Tekrar ifade edelim ki Saadet Partisi bugün toplum vicdanında yer etmiş güvenilir bir partidir. Ne söylediğinin önemli olduğu aklıselim ile hareket eden Milli Görüşün tek partisidir. Acaba saadet ne diyecek diye önemsenen vicdanlarda saygı duyulan bir partidir. Hâsılı milleti için var olmaya ve söz söylemeye HAK için mücadeleye devam edecektir. Ve yine zamanın Haklı çıkaracağı sözler söylemeye devam edecektir. Tek üzüntümüz kaygımız Saadet Partisi demişti denerek işin işten geçmesidir.dedi
