Bu artışın temel nedenlerinin başında sağlıksız yaşam, beslenme alışkanlıklarındaki değişim ve obezitenin geldiğini söyleyen Dr. Öztürk, “Ancak doğru yaşam tarzı değişiklikleriyle Tip 2 diyabet büyük ölçüde önlenebilir” dedi. Dr. Öztürk, “Verilere bakıldığında, diyabetin sadece tedavi edilmesi gereken bir hastalık olmadığı, aynı zamanda önlenmesi mümkün bir halk sağlığı sorunu olduğu ortaya çıkıyor” diye konuşarak, bilimsel verilerin ışığında Tip 2 diyabeti önlemek için hayatımızda yapmamız gereken önerileri sıraladı…
HAREKET EDİN, DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN
Egzersiz ile diyabet riskinin yüzde 40 oranında azaltmanın mümkün olduğunu söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Funda Öztürk, “Finlandiya ‘da 2001 yılında yayınlanan bir çalışmada; egzersiz ve kalori kısıtlaması ile diyabet riskinin yaklaşık yüzde 58 oranında azaltılabileceği gösterilmiş. Ayrıca, aerobik (dayanıklılık) egzersizlerinin yanı sıra kas güçlendirmesini sağlayacak direnç egzersizlerinin de insülin duyarlılığını artırdığı ve kan şekeri kontrolünü geliştirdiği gösterilmiştir.” diye konuştu.
Herkesin fiziksel kapasitesine uygun bir egzersiz programını seçerek bugünden egzersize başlaması gerektiğine işaret eden Dr. Öztürk, “En kolay yapılabilecek egzersiz 30 dakikalık yürüyüştür. Mümkünse haftanın her günü olacak şekilde en az haftanın üç günü yürümeye dikkat edin. Ayrıca haftanın iki günü de kas güçlendirici hareket faydalı olacaktır.”
SAĞLIKLI BESLENİN, KİLO KONTROLÜNÜ SAĞLAYIN
Beslenme şekli, sağlıklı ürünlerden oluşan bir diyetin, diyabetin önlenmesinde kilit bir rol oynadığını hatırlatan Dr. Öztürk, “Örneğin Akdeniz diyeti üzerin yapılan metaanalizler, Akdeniz tarzı beslenmeye yüksek uyum sağlayan kişilerde tip 2 diyabet riskinin yaklaşık yüzde 20-30 oranında daha düşük olduğunu gösteriyor.”
2024’te Çin’de 12.575 kişiyle yapılan bir başka çalışmada da Akdeniz diyetine uyum arttıkça yeni diyabet gelişim riskinin her bir puan artışta yüzde 17 azaldığının tespit edildiğini anlatan Dr. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “Sebze, meyve, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler, balık ve sağlıklı yağlar (özellikle zeytinyağı) ön planda olmalı. Kırmızı ve işlenmiş etler, ilave şeker içeren gazlı içecekler, rafine karbonhidratlar ve aşırı yağ‑şekerli yiyeceklerden uzak durulmalı. Unutmayın, hızla kilo verdiğiniz ancak sonrasında sürdüremediğiniz bir beslenme modelinin kilo kontrolünde ve diyabeti önlemede faydası yok.”
AİLE RİSKİNİZİ ÖĞRENİN
Tip 2 diyabetin genetik yatkınlığın etkili olduğu hastalıklardan biri olduğunu anlatan Dr. Funda Öztürk, “Birinci derece yakınlarınızda tip 2 diyabet varsa sizin de diyabet riskinizin yüksek olabileceğini unutmayın. Ailenizdeki birinci ve ikinci derece yakınlarınızın hangi hastalıkları taşıdığını öğrenin ve yaşam tarzı değişiklikleriniz için bir uyarı işareti olarak görün. Riskin varlığı sizi önlem almak için teşvik etmelidir.”
MAVİ EKRAN SÜRESİNİ KONTROL EDİN
“Günümüzde televizyon, bilgisayar, telefon gibi cihazlar karşısında geçirilen uzun sürelerin fiziksel aktivitenin azalmasına, hareketsizliğe ve dolaylı olarak diyabet riskine katkıda bulunabilir” diyen Dr. Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “Bilimsel çalışmalar, hareketli yaşam tarzına kıyasla oturmanın uzun süreli olması, insülin direncini artırdığını ve dolayısıyla metabolik sağlığı olumsuz şekilde etkilediğini gösteriyor. Bu nedenle ekran başında geçen süreyi azaltmak, aktif molalar vermek, cihaz kullanımını sınırlamak önemlidir. Cihazlarda ekran süresi için zamanlayıcı kurmak, sosyal medya ya da online alışveriş gibi hareketsiz kalmaya yol açan etkinlikleri sınırlamak yarar sağlayabilir.”
UYKU DÜZENİNİZİ KORUYUN
Uyku kalitesi ve düzeninin, metabolizma ve hormon dengesi açısından kritik öneme sahip olduğunu anlatan Dr. Öztürk, “Uyku yetersizliği veya düzensizliği; insülin duyarlılığını azalttığı, kan şekeri kontrolünü bozduğu çalışmalarla gösterilmiştir. Uyku en önemli sağlık göstergelerinden biridir. Bu nedenle hiçbir zaman uyku ritminizin bozulmasına izin vermeyin. Uyku ritminiz bozulduysa yeniden düzenlemeye gayret gösterin. Bazen bunun için en az üç haftalık bir süre gerekebileceğini unutmayın.”
HEKİM KONTROLÜNDE VERİLEN İLAÇLARI DÜZENLİ KULLANIN
Yaşam tarzında yapılacak değişimler diyabeti önlemede çok önemli olmakla birlikte özellikle yüksek riskli kişilerle tıbbi değerlendirme ve gerekirse koruyucu ilaç kullanımının da gündeme geldiğini anlatan Dr. Funda Öztürk, “Hekimin yapacağı tetkikler ve hastalık geliştirme riskine göre bazı ilaçlar kullanılabilir. Yapılan araştırmalar, bu ilaçların bazılarında yüzde 30-40 oranında diyabeti geciktirebildiği gösterilmiştir. Ancak bu noktada hekim değerlendirmesi ve hastanın tedaviye uyumu çok önemlidir. Ayrıca, 45 yaş üstü bireyler için yılda en az bir kez açlık kan şekeri, HbA1c gibi testlerin yapılması gerekir. Zira, erken tanı ve önlem açısından bu oldukça önemlidir.”
STRESİNİZİ KONTROL ETMEYİ ÖĞRENİN
Stresin diyabeti önleme ve kontrolde de çok önemli bir unsur olduğunu söyleyen Dr. Funda Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı: “Stres uyku kalitenizi; diyet uyumunuzu, hareket kapasitenizi değiştiren en önemli faktörlerden biridir. Bilimsel olarak da süreklilik, spor ya da diyet gibi müdahalelerde en güçlü etkiye sahip unsur olarak görülmektedir. Bu nedenle kendinize katı kurallar koyup yıkılınca strese girmeyin. Yaşam tarzı değişikliklerini kademeli yaparak, o anının tadını çıkarmaya odaklanın. Kontrolde çok zorlanıyorsanız profesyonel yardım almayı ihmal etmeyin. Zaman zaman; beslenme ve egzersiz düzeniniz aksasa bile her günün yeni bir gün olduğunu hatırlayarak gayret göstermeye devam edin.”

