Ülkemizin 30 yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör olayları yaklaşık 3 yıldır neredeyse durma noktasına gelmiş iken, 20 Temmuz 2015 günü Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde meydana gelen, 32 vatandaşımızın öldüğü, 100’den fazla vatandaşımızın da yaralandığı bombalı terör saldırısı sonrası yeniden alevlenmiş, artan terör olaylarında ülkemizin dört bir yanında çok sayıda vatandaşımız ölmüş, çok sayıda güvenlik görevlimiz şehit olmuş ve yine birçok güvenlik görevlimiz ve vatandaşımız ise yaralanmıştır
GÜNDEM - 2015-10-22 11:58:41
Ülkemizin 30 yılı aşkın süredir mücadele ettiği terör olayları yaklaşık 3 yıldır neredeyse durma noktasına gelmiş iken, 20 Temmuz 2015 günü Şanlıurfa’nın Suruç İlçesi’nde meydana gelen, 32 vatandaşımızın öldüğü, 100’den fazla vatandaşımızın da yaralandığı bombalı terör saldırısı sonrası yeniden alevlenmiş, artan terör olaylarında ülkemizin dört bir yanında çok sayıda vatandaşımız ölmüş, çok sayıda güvenlik görevlimiz şehit olmuş ve yine birçok güvenlik görevlimiz ve vatandaşımız ise yaralanmıştır. Son olarak 18 Ağustos 2015 günü Diyarbakır İli Lice İlçesi’nde 4 askerimiz, 19 Ağustos 2015 günü Siirt İli Şirvan İlçesi’nde de Kocaelili Emre Kaan Arlı kardeşimizin de aralarında bulunduğu 8 askerimiz şehit olmuştur.
Terör olaylarının, ülkemizin farklı kesimlerinin TBMM’de daha yüksek oranda temsili sonucunu doğuran 7 Haziran 2015 Milletvekili Seçimlerinin hemen sonrasında bir başka terörist eylem bahane edilerek bir anda tırmandırılması, şimdiye kadar olduğu gibi bazı kirli ellerin ülkemizdeki birlik, beraberlik, barış ve huzur ortamına yeniden kastettiklerini göstermektedir.
30 yılı aşkın süredir terör ile mücadele eden milletimiz, terör ile demokrasinin bir arada olamayacağını, terör yoluyla demokratik bir hak elde edilemeyeceğini çok iyi bilmektedir. Milletimiz 7 Haziran 2015 Milletvekili Seçimleri’nde taleplerini demokrasi içinde ortaya koymuş ve çözümü terörde değil demokraside aramıştır.
Gelinen noktada ülkemiz günümüzde birden fazla terör örgütü ile mücadele eder hale getirilmiştir. Günümüz siyasi konjonktürü ve artan terör olayları ilkemizin iç ve dış politikalarının gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koymakla birlikte, küresel emperyalist güçlerin, yüzyıllarca barış ve kardeşlik içinde yaşayan milletimiz arasında etnik, dini ve mezhepsel nifak tohumları ekerek halkımızın sevgi bağlarını ortadan kaldırmak, Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırmak, daha sonra da kendi menfaatlerine hizmet edecek bir Ordadoğu dizayn etmek için terör örgütlerini kullandıklarını da göstermektedir.
Milletimiz, tarih boyunca birlikte omuz omuza mücadele ederek kendi vatanlarına, birlik ve beraberliklerine kastedenlere karşı şimdiye kadar en etkili cevapları vermiş bir millettir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti kendisine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin devletidir. Devlet tüm vatandaşlarını, vatandaşlar da devletini kucaklamalıdır. Gerek vatandaşlarımız ve gerekse devlet yöneticileri bu bilinçle hareket etmeli, terörün etnik kökeni, dini veya mezhebinin olmadığını, terör örgütlerinin bu belli bir etnik köken, din veya mezhebi temsil etmedikleri, bu nedenle halkımızın hiçbir kesiminin terör ile anılmaması gerektiğini bir kez daha hatırlamalıdır.
Tarih boyunca terör yoluyla demokrasi ve özgürlük elde edilmemiştir. Özgürlük ve demokrasi terör ile değil barışçıl ve demokratik yöntemler ile sağlanabilir. Özgürlük ve demokrasinin teminat altına alınması ve kamu düzeninin sağlanması da salt silahlı mücadele ile değil hukuk devleti mekanizmalarının tam olarak hayata geçirilmesi ile mümkündür. Aksi halde emperyalist güçlerin ve terör örgütlerinin amacına hizmet etmek, komşu ülkelerdeki gibi kamu düzeni bozulmuş, can ve mal güvenliğinden yoksun bir ülkede yaşamak tehlikesi ile karşı karıya kalınabilir.
Bu vesileyle, herkesi birbirlerine sevgi ile yaklaşmak, ötekileştirmemek, birlik içinde hareket ederek terör örgütlerinin amacı olan kin, nefret, ayrışma ve kaosa neden olacak tutum ve davranışlardan kaçınmak konusunda her zamankinden daha duyarlı olmaya; devlet yöneticilerinin ise bir an önce kamu düzenini sağlamaya, tüm demokratik hakları güvence altına alan gerçek bir hukuk devletini bir an önce inşa etmeye davet ediyor, terörle mücadelede şehit olan askerlerimiz, güvenlik görevlilerimiz ile vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
KOCAELİ BAROSU YÖNETİM KURULU