İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkkan, şu ifadeleri kullandı: “Millet gerçek sorunlarına çözüm beklerken, ülkeyi yönetenlerin derdi sosyal medya yasakları, işe yaramayan ama birilerinin çok işine yarayan torba kanunlar ve paralel barolar. Kısaca iktidar, ekonomik krizi konuşturmamak için cebinde sürekli boş ve yapay gündemler taşımaya devam ediyor. İktidarın konuşulmasından korktuğu tek konu ekonomi. Çünkü ekonomi berbat.
HANİ DOLAR DÜŞECEKTİ?
Türkiye yeni sistemle dünyadaki ilk 10 ekonomi içerisine girecekti, geldiğimiz noktada ilk 20’de tutunmakta zorlanıyoruz. Hani dolar düşecekti? Dolar 2018’de 4,68 liraydı bugün 6,85. Bu rakama da kanmayın, 7 lirayı aşmasın diye Türkiye’nin 100 milyar dolarını heba ettiler. Yani 15 tane Osmangazi köprüsünü ya da 10 tane İstanbul Havalimanı parası kadar dövizi piyasaya verdiler, ama yine olmadı. Geldiklerinde dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.714 liraydı, şimdi ise 2.431 lira. İnsanlar açtı, şimdi aç ve sefil oldular. Gelinen 2 yıllık sürecin sonunda sadece ekonomi değil, demokrasi ve hukuk alanlarında da ülkemiz kara bir tablo yaşıyor. Tek adam sisteminin hukuk, akıl ve demokrasi dışı uygulamaları zaten ekonomiyi kronik bir hastalığa sokmuştu.
TARİHİN EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANLARI
Salgın sürecinde binlerce iş yeri kapandı, insanlar işsiz kaldı. Covid-19 sürecinde Türkiye, tarihinin en yüksek işsizlik oranlarına ulaştı. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hesaplama yöntemine göre işsiz sayısı 18 milyona dayandı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Merkez Bankası’nın rezervleri, bırakın sıfırı tüketmeyi eksi 24 milyar dolar görünüyor. Tablo bu kadar kötüyken, hâlâ ‘ekonomi iyi’ diyorsunuz. Ülkeyi yönetemeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Henüz daha kötünün kötüsünü görmedik. Türkiye de dahil dünya ekonomisi en iyi ihtimalle yüzde 5 küçülecekti. Ancak daha sonra OECD’nin yenilen raporuna göre ekonomimizdeki küçülme oranı ek yüzde 3,5 bir artışla yüzde 8,5’ları bulacak. Bu şu demek, önümüzdeki dönemde daha az üreteceğiz, daha az ihracat yapacağız, daha az kazanacağız, daha çok yoksullaşacağız.
BAL GİBİ BİLİYORLAR
Erken seçim bağıra bağıra geliyor. Psikolojik ve ekonomik olarak yıpranan vatandaşlarımızı olası bir erken seçimde iyi hissettirecek şeyleri de düşündüler. Şartlar daha da kötüleşmeden insanlara ‘ikinci el araç al, 6 ay sonra öde, sıfır alırsan 12 ay sonra öde’ dediler. Ya da zararına verilen konut kredisiyle ‘evini bugün al, 12 ay sonra ödemeye başla’ demenin ne anlama geldiğini ilk bakışta anlamak zor. Daha vergi ödemesi gelmeden, daha aldığın kredinin geri ödemesi gelmeden, daha güneşlendikten sonra çektiğin tatil kredisinin borcu gelmeden seçime gidecekler gibi duruyor. Bakmayın onların ‘erken seçim yok’ söylemlerine. Bal gibi biliyorlar ülkeyi yönetemediklerini. İktidarın tüm hesabı, insanlar aldıkları kredileri geri ödemeye başlamadan, enflasyon patlamadan ülkeyi sandığa götürmek.”
SORULARI YANITLADI
Türkkan, kadına şiddet, Türk Tarih Kurumu Başkanı’nın açıklamaları ve Tarım Bakanlığı’nın geyiklerin vurulması için açtığı ihaleler konusundaki sorulara da şu yanıtları verdi: “Kadına şiddet konusunda duyarlı bir partinin milletvekili olarak bunun HDP tarafından doğru yönlendirildiğini düşünüyorum. Milletvekili olması şart değil, fiziki şiddete uğrayan herkesin bu şiddeti reddetme hakkı var. Türk toplumu yaklaşık 10 senedir psikolojik şiddet görüyor. Kadının adı yok demişti Grup Başkanvekili, bu iktidar döneminde kadının ne kadar adının olduğunu görüyoruz. Ben bu işi kadın, erkek, çocuk diye ayırmıyorum insan hakları diyorum, yaşamak için bu dünyaya gelen her canlı bu haklara sahip.”
MASAYA OTURACAKLAR
“Türk Tarih Kurumu Başkanı ile böyle bir fikir atarlar ortaya toplumdan gelen tepkilerle onu yeni bir yönlendirmeye götürürler. Türk tarih kurumunu açıklamasının toplumun bütün kesiminden tepki aldığını hepsi gördü. İktidarın seçimi kaybetmemek adına görünen tabloda bunu gösteriyor hem Fetö ile hem PKK ile tekrar masaya oturabileceği kanaatini taşıyorum. Fetö konusunu Türk Tarih Kurumu dile getirdi. Yeni bir çözüm süreci kapıda. PKK’nın belli kanalları hükümetle görüşüyor. Bu kanallar biraz daha genişleyip Türkiye’nin gündemine geldiğinde bu sözlerimi hatırlamanızı istiyorum.
VAZİFESİNİ YAPTI
Türk Tarih Kurumu vazifesini yaptı, kendisine söyleneni yaptı geriye çekildi. Tepkiler azaldığı zaman bir başkası buna benzer açıklama yapar. Türk Tarih Kurumunun başkanı Yaramış bugüne kadar neye yaramış. Bir vazife ile buraya gelmiş, vazifesini de idrak ediyor. Ona bunları ifade edeceksin diye vazife verilmiş, O vazifesini idrak etmiş sorumlu bur memur. Vazifeyi verenlerle beraber değerlendirmek lazım.”