ABD kendisine yeni tayin ettiği düşmanı ettiği ÇİN süper güç olması ile birlikte ABD’nin Avrupa pazarındaki %30 Pazar payını tehdit etmesinden dolayı bu gün Ortadoğu’da ve Avrupa’da stratejik yeni müttefiklerle iş birliği yamak durumunda kaldı. Dağılan Sovyetler birliğini zor toparlayan bir Rusya’nın bölgede etkili olduğunu öngörürsek ABD kendisine yeni ilan ettiği düşmanı ÇİN ile topla tüfekle değil, ekonomi ve internet üzerinden etkili olmaya çalışacak. Bunu ABD’nin, ÇİN yazılım şirketlerine uyguladığı dampingden de anlıyoruz. Yakında ABD ve ÇİN merkezli internet sörvurlarıyla göreceğiz.
Hal bu durumda iken Fransa nerden çıkacağı Çin var Rusya var ABD var. Fransa dışarıda kalmak istemiyor. Yıllarca Afrika kıtasının yeraltı kaynaklarını sömüren Fransa bu bölgelerde kendi sininde söz sahibi olduğunu istemekte haklı görüyor. Türkiye Karadeniz’de bulduğu doğalgaz rezervi tüm dünyada yankı yapmıştı.
Türkiye’nin aynı zamanda kendi Gemisi ile AK Denizde sismik araştırma yapmasından rahatsız olan Yunanistan’ı borç batağından kurtaran Almanya ve Fransa’ya olan borcunu Türkiye’ye kafa tutarak ödeme hesabı yapıyor.
Türkiye elinde bulunan kendi teknolojisi ve devlet stratejilerini belirleyenlerin planlarının farklı olduğunu görüyoruz. Devletin projelerini hazırlayanların üst akılın planları ileride devleti başka bir levıla taşıyacağı aşikâr. Bunun farkına varan Macron, geçtiğimiz günlerde Tweetter üzerinden daha önce hiç görülmemiş bir streteji deneyerek kendi dilinden başka bir dille ( TÜRKÇE) mesaj yayınladı.
Macron’un attığı TWEET ("Ajaccio'da, Türkiye'ye net bir mesaj gönderdik: iyi niyetli, naiflik olmaksızın sorumlu bir diyaloğu yeniden açalım. Bu çağrı bundan böyle Avrupa Parlamentosu’nun da çağrısı. Görünüşe göre de işitilmiş. İlerleyelim." Şeklinde oldu.
Yani burada Macron, şunu diyor, biz sizin buradaki güzünüzü gördük ( kararlılığınızı) devlet ve halk ile sorunumuz yok bizim derdimiz, Recep Tayyip ERDOĞAN ile diyerek olayı şahsilermiş gibi salvolar attı. Bundan mütevellit bizimde Yunanistan ve Fransa ile bir sorunumuz yok, bizim için sorun olanlar Yunanistan ve Fransa’nın başında bulunan siyasetçiler ve devlet liderleriyle mesajı kendilerine iletildi. Avrupa parlementosu kendisine destek yapacağı ümidi ile Türkiye’yi yalnızlaştırma projesi elinde kalmış oldu. Verdiğimiz mesaj işitilmiş demesinden ise geçen hafta Mili savunma bakanı Hulusi AKAR’ın topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul AKER’in kabrini ziyaret etmesi net mesaj olarak değerlendirildi.
MUSTAFA ERTUĞRUL AKER KİMDİR?
1893 Girit'te doğan Topçu Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker, 1917 yılında, Birinci Dünya Savaşı'nda 4 küçük topu ile İngilizlerin dört uçaklı gemisi 'My Chree'yi Meis'te sulara gömdü. Bir diğer gemiyi de savaş dışı bıraktı. 200'e yakın irili ufaklı tekneyi ve Fransız topçu tabyalarını top ateşi ile yakan Aker, Fransız gemileri 'Paris 2'yi 13 Aralık 1917'de, 'Alexandra'yı da 8 Mart 1918'de Kemer'de top atışlarıyla batırdı. 1919'da Aydın'da Yunanlılar ile yaşanan çatışmada ağır yaralanan Mustafa Ertuğrul Aker, emeklilikten sonra yerleştiği Antalya'da 5 Kasım 1968 tarihinde yaşamını yitirdi.
