Dolandırıcılıklar karşısında yıllardır önlem alınmadı
CHP Milletvekili Tahsin Tarhan, Sanayi komisyonu toplantısında yaptığı konuşmayla finansman şirketleri ile ilgili kanun teklifini değerlendirdi: “Konut finansman şirketleri uzun süredir piyasada mevcuttur. Sektörde 7 ana firma bulunmaktadır. Sayıları tam olarak tespit edilemese de yerel firmalarla birlikte yaklaşık 300 firma bulunurken, 500 bin vatandaşın konut finansman ve organizasyon şirketlerinin müşterisi olduğu tahmin ediliyor. Yıllardır hukuki dayanağı bulunmayan, kontrol altına alınmayan, vatandaş için büyük risk oluşturan bu finansman sistemi bugün önümüzde. Bugüne kadar iktidar, bunun için hiçbir önlem almadı. Bu, geç kalmış bir kanun teklifi" dedi.
Piyasada dolandırıcılık ve yolsuzluk yüzünden insanların mağdur olduğunu belirten Tarhan: “Çiftlik Bank, kurduğu sanal sistemle yaklaşık 80 bin kişiyi 500 milyon Türk Lirası dolandırdı. Jet Fadıl'ı hepimiz biliyoruz, yerli otomobil projesiyle Türkiye'de hayal sattı. İktidarınız döneminde otel inşaatı vaadiyle milyonlarca liralık yolsuzluk yaptı. Deniz Feneri Derneği, bağış adı altında 41 milyon Euro'luk bir vurgun yaptı sizin de bildiğiniz gibi. Yolsuzluklar sadece tasarruf finans modelinde değil, konut satışlarında da çok büyük usulsüzlükler var. Türkiye'de bugüne kadar 300 bin kişi konut alırken nitelikli yalanlarla, hileyle dolandırıldı. Bu yolsuzluklar karşısında iktidar olayları görmezden gelerek vurgun yapanlara kayda değer bir yaptırım uygulamadı” sözleriyle konuya dikkat çekti.
Finansman şirketleri hukuki zemine oturtuluyor
Söz konusu kanun teklifinin genel anlamda olumlu olduğunu dile getiren Tarhan: “Kanun teklifi ile tasarruf finansman şirketleri ile tasarruf finansman faaliyetine ilişkin özel hükümler getirilmektedir. Ödenmiş sermaye yükümlülüğü, tasarruf finansman şirketleri için en az 100 milyon TL olarak; kanun kapsamındaki diğer şirketler için ise 50 milyon TL olarak belirlenmektedir. Teklife göre tasarruf finansman şirketleri faizsiz finansman esaslarına göre faaliyet gösterecekler. Tasarruflardan oluşan fonları faizsiz yatırım araçlarında değerlendirecekler” dedi.
Sözlerini sürdüren Tarhan: “Teklif vatandaşın korunması adına finansman şirketlerine caydırıcı hükümler de getiriyor. Tasarrufunu çekmek isteyen müşteriyi engelleyenlere iki yıla kadar hapis cezası verilirken, zimmet suçu işleyen tasarruf finansman şirketi yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplarına 6 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası verilecek. Ayrıca bu şirketlerin mali dengesinin bozulması, likiditeyi yönetememesi, varlık-borç dengelerini sürdürememesi, risk yönetimini etkin işletememeleri nedeniyle müşterilerin yaşayacağı hak kaybının önüne geçmek ve tasarruf finansman sistemini ayakta tutmak için, BDDK’ya faaliyet izni iptal hakkı da veriliyor” dedi.
BDDK üyelerine geniş yetki veriliyor ancak sorumluluk yüklenmiyor
Kanun teklifinin sorunlu maddelerine dikkat çeken Tarhan: “Madde 15’te Şirketlerin tasfiye kararını BDDK’nın oluşturduğu tasfiye komisyonu üyelerine bırakmaktadır. Ancak madde ile kurulacak tasfiye komisyonu üyelerine hukuki, idari ve cezai sorumluluk yüklenmemektedir. Kurula bu kadar geniş bir takdir yetkisi tanınıyorsa, keyfi kararların önüne geçmek adına üyeler eylemlerinden sorumlu tutulmalıdır. 17. Madde ile şirketlere yeni kanuna 6 ay içinde uyum sağlama zorunluluğu getiriliyor. BDDK’ya şirketlerin, İntibak süresini 2 defa uzatma yetkisi verilmektedir. Süre uzatımının hangi şirketlere verileceği belli değil. En çok tartışmalı olan 20. Maddedir. Bankacılık Kanununa aykırılık taşıyan izinsiz faaliyetler için Erişim engelleme kararı BDDK’ya verilmektedir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ise sadece BDDK’nın uygulayıcısı haline geliyor. BDDK erişimi doğrudan engelleyecek ve engeli kaldırmak için yargıya gitmek gerekecek” diyerek sözlerine son verdi.