Ülkemiz ve milletimiz için hiçbir hazırlık içinde olmadıkları, aylarca milletimizi boş yere oyaladıkları seçime sayılı günler kala her ay toplanıp, çay içip, dağıldıkları masayı ‘Kumar Masası’ diye dağıtmalarından belliydi.
Şimdi nedenini açıklayamadıkları (!) ama dönmek zorunda kaldıkları bu masadan umudunu iyice kesmiş olduklarını, kaos ve iftiralardan medet umduklarını dün bir bekçinin hırsızları korkutmak için havaya sıktığı kurşunların İstanbul İl Binasına isabet etmesi hadisesini, devletin araştımasını tamamlamasını beklemeden, resmi açıklama yapılmasına izin vermeden AK Parti’yi ve Cumhurbaşkanımızı karalama kampanyasına dönüştürmeye çalışmalarından anlıyoruz.
Diğer taraftan, muhalefetin milli ve manevi değerlerimizi aslında bir seçim malzemesi olarak gördüğünü; kurgulanmış, senaryosu yazılmış metin ve programlar dışına çıktıklarında aslında milletimizin sıkı sıkaya bağlı olduğu bu değerleri hiçe saydıkları CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun odasına serili seccadeye ayakkabıları ise basıp, bu şekilde poz vermesinden bir kez daha anlaşılmıştır.
Bütün bu senaryolar, kirli pazarlıklar, bozuk anlayışlar 14 Mayıs’ta milletimizden bir kez daha demokrasi tokadını yemeye hazır olsun.
Türkiye doğru adımlarla yoluna devam edecektir.