Kocaeli Aydınlar Ocağı, ilk toplantılarını 9 Haziran 2023 Cuma günü saat 19:30'da Kocaeli Ticaret
Odası Beytül Kebap Restoran'da gerçekleştirdi. Bu özel etkinliğe Prof. Dr. Erdem Uluğ konuşmacı
olarak katıldı ve "Siber Güvenlik" konulu bir sunum gerçekleştirdi. Toplantıda, siber güvenlik ve yapay
zeka alanındaki önemli konular masaya yatırıldı ve Prof. Dr. Uluğ, katılımcılara güncel tehditler ve
korunma stratejileri hakkında bilgiler aktardı.
Konuşmama başlamadan önce, sizlere bazı dostların selamlarını iletmek istiyorum,
zira üzerimde kalmaması lazım.
İlber Ortaylı Hocamızın çok selamı var. Kendisi Köln’de olduğu için katılamadı, hatta
görüştüğümüzde havalimanında uçağa binmek üzereydi. Ancak ileride
düzenleyeceğimiz organizasyonlar için kendisinden söz aldık.
İlim İstişare Kurulu üyemiz Ahsen Okyar Ağabeyimizin herkese çok selamı var. Daha
önceden planlanmış bir Erzurum, Kars gezileri olduğu için katılamadılar. Ahsen
Ağabey’in de herkese çok selamı var.
Bir selam da yine İlim İstişare Kurulu üyemiz Av. Naci Kara Ağabey’den. Naci
Ağabey’de geçen hafta anjiyo olmuş. O nedenle dinleniyor. Yine birkaç gün önce de
eniştesini kaybetti. Bu nedenlerden dolayı şu an aramızda değil, herkese selamlarını
iletti.
***
Birkaç sene önce turistik amaçlı gezi için ABD vizesine başvurmuştum. Vize
prosedürü şu şekilde işliyor. Önce internet ortamında bilgilerinizi giriyorsunuz, sistem
size randevu veriyor. Ben de bilgilerimi doldurup gönderdim ve sistem bana 2 hafta
sonrası için sabah 07:30’a randevu verdi. Saat 07:30’u özellikle vurguluyorum. Tabi
Türkiye’de mesai 08:30’da başladığı, memurlar 09:00’a doğru mesaiye geldiği ev çay
poğaça faslından sonra 09:30’a doğru işlem yapmaya başladıkları için ben Türk
mantığıyla “İşte saat 10:00 gibi gideyim. 4-5 saat işim sürer, araay da öğle tatili girer,
öğleden sonra 15:00 gibi işim biter” diye düşünüyorum. Daha önceden tecrübesi olan
bir arkadaşımız dedi ki; “Sen saat en geç 07:00’de konsolosluğun önünde ol, aman
geç kalma!”
Arkadaşımı dinledim. Saat 07:00 civarı İstinye’deki ABD Konsolosluğu’nun önüne
gittim. Karşısında tostçular var girdim tost çayla kahvaltı yaptım. Baktım ki 07:15
civarı, konsolosluğun ana giriş kapısının önünde insanlar sıraya giriyorlar. Ben de
sıraya girdim.
Konsolosluk görevlileri tecrübeli oldukları için lütfen Sadece 7.30 randevuları sıraya
girsin diye uyardılar nokta Tabii bizim Türkleri de tanıdıkları için yine de randevu
kontrolü yaptılar araya kaynak yapan 3-5 tane 8 ve 8.30 randevusu olan
vatandaşımız vardı Onlara da Lütfen siz bu sıradan çıkın sizi daha sonra Ayrıca
sıraya alacağız dediler.
7:20'de bahçe güvenliğinden geçtik 7:25'te bina güvenliğinden geçtik 7:30'da
bankadaydım işlemim yapılıyordu
Biliyorsunuz üniversite öğrencileri yazları 3-4 aylığına ABD'ye gidip çalışıyorlar ve
hem İngilizcelerini geliştiriyorlar hem de 3-4 bin dolar civarında para biriktirip geri
geliyorlar. Bizim bir akrabamız da Work and Travel denen Bu programla ABD'ye gidip
4-5 ay çalışmış ve sonrasında da Türkiye'ye geri dönmüştü. Türkiye'ye döndükten
kısa bir süre sonra sonra bunu ABD konsolosluğundan arıyorlar ve diyorlar ki “Bize
bir hesap numarası gönderir misiniz?”. Tabi bizim akraba şaşırıyor “Neden?” diye
soruyor. Konsolosluk yetkilisi diyor ki “Siz bizim ülkemize geldiniz, çalışarak
kazandığınız paradan vergi ödediniz ama kendi ülkenize geri döndünüz. Dolayısıyla
bizim kamu hizmetlerimizden artık yararlanamayacaksınız, bu nedenle size
ödediğiniz vergiyi iade ediyoruz”.
***
Üçüncü anekdot da Almanya'da yaşayan bir dostumuzdan. Dostumuz diyor ki 15
yıldır bir Alman firmada çalışıyorum, Alman patronum bana sürekli “Siz” diye hitap
ediyor ve bir iş vereceği zaman “yapar mısın, eder misin” diye rica ediyor. Ne zaman
Türk Konsolosluğuna gitsem konsolosluktaki görevli bana “Şuraya git! Buraya otur!
Şuraya gel!” diye emir kipi ile konuşuyor. Biz neden böyleyiz?
***
Bu üç anekdotun üzerine uzun uzun konuşma yapıp ders vermeye gerek yok. Bu
anekdotlar, insan odaklı olmanın, insan odaklı çalışmanın ülkeleri nereye taşıdığının
küçük birer göstergesi. Bizler 100 sene önce saltanatı kaldırdık ama zihinlerdeki
saltanatı hala yıkamadık. Sadece devleti yönetenlerin değil, kamuda en alt
basamakta görev yapan kişilerin bile vatandaşa tepeden bakması, vatandaşın işini
savsaklaması, en basit işlerde bile vatandaşa sürekli engeller çıkarması kafalardaki
saltanatı hala yıkamamamızdan dolayıdır. Elin başbakanlarını cumhurbaşkanlarını bir
yerde merdivenlere oturarak gösteri izlerken veya bisiklete binerken veya işinden
evine metroyla giderken görüyoruz. Bizde ilçe bilmem ne müdürünün yeğenini bile
protokolden aşağısı kurtarmıyor. Bundan 700 küsür sene önce Şeyh Edebali, Osman
Gazi’ye “Oğul! İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diye öğüt veriyordu halbuki.
***
Bugün çok farklı bir konumuz ve konuğumuz var. İnternetin bu kadar yaygınlaşması
ve teknolojinin bu seviye ilerlemesi hayatı bizim için kolaylaştırıyor. Ama hayatı
kolaylaştıran bu teknoloji bizim için aynı zamanda bir takım güvenlik riskleri de
taşıyor. Şimdi değerli kardeşim Av. Rıdvan Can ERDEM konuğumuzu bizlere
tanıtacak akabinde de değerli konuğumuz Prof.Dr. Erdem ULUĞ siber güvenlik
hakkında bizleri aydınlatacak. Sahneyi onlara bırakıyorum. dedi
PROF.DR. ERDEM ULUĞ KİMDİR?
Prof.Dr. Erdem ULUĞ 1977'de Kars'ta dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kars'ta tamamlayan Uluğ,
GAMP Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümünden mezun olduktan sonra sırası ile İstanbul
Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği, ABD Syracuse Üniversitesi MBA ( işletme Master ), ABD Syracuse
Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Doktora eğitimini tamamladı. Uzun yıllar Türkiye ve ABD de
yazılım, Bilişim sistemleri ve siber güvenlik alanında çalışmalar yaptı.
2023 yılında emekli olarak Uzun yıllardır Siber güvenlik, Yönetim Sistemleri Danışmanlığı ve Bilişim
Sistemleri alanında hizmet veren USS Teknoloji firmasının Yönetimini devraldı. Aktif olarak halen
uzaktan Harvard Üniversitesinde siber güvenlik ve yapay zeka alanında eğitimler vermektedir.
