Gebze önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapıyor. Gebze Belediyesi tarafından Çanakkale
Zaferi’nin 100. Yılı münasebetiyle düzenlenen bir dizi etkinlikten birisi olan ‘100. Yılında
Çanakkale Sempozyumu’ ülkenin önemli ve seçkin tarihçilerini, bilim adamlarını Gebze’de
buluşturdu. Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’in ev sahipliğinde Gebze Kültür Merkezi
salonunda başlayan ve 3 oturum halinde düzenlenen sempozyuma Türkiye’nin faklı
üniversitelerinde görevli akademisyenler ve bilim adamlarının yanı sıra İlçe Milli Eğitim
Müdürü Durak Demirel, belediye başkan yardımcıları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri,
çok sayıda tarihe meraklı konuklar katıldı.
‘Çanakkale nasıl anlaşılmalı, Çanakkale muharebesinde şehit olan aydınlar, Çanakkale
savaşlarında savaş hukuku ihlalleri’ gibi konuların akademisyenler tarafından ele alındığı
sempozyumun sabah oturumunda selamlama konuşması yapan Gebze Belediye Başkanı
Adnan Köşker sözlerine, “100. Yıldönümü vesilesiyle başta Çanakkale şehitlerimiz olmak
üzere, tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum” diyerek başladı.
“Bugün, dünya tarihinin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Zaferi’nin farklı
boyutlarıyla değerlendirileceği 100. Yılında Çanakkale Sempozyumu ile huzurlarınızdayız”
diyen Başkan Köşker konuşmasında şunları söyledi: “İnşallah, 100. Yılında Çanakkale
Sempozyumu da, gerek milli tarihimizin, gerekse dünya tarihinin dönüm noktalarından biri
olan bu önemli hadiseyi değişik boyutlarıyla açığa çıkaracak ve tarih şuurumuzun gelişmesine
büyük katkı sağlayacaktır. Biz biliyoruz ki, Milletler için insan ve toprak kaybından daha
önemlisi hafıza kaybıdır. Tarihinden, kültür ve medeniyet değerlerinden mahrum edilen
toplumlar, geleceksizliğe terk edilmiş toplumlardır. Çanakkale Zaferi olmasaydı belki biz
Kurtuluş Savaşı bile yapamayacaktık. Ancak bizler, Çanakkale savaşlarını konuşurken,
Çanakkale ruhunu da, sömürgeciliğin ruhunu çok iyi kavramalıyız. Batı’nın sömürgeci
projelerini ve stratejilerini iyi analiz etmeliyiz.
Bilimde, sanatta, hukukta, adalette, askeri alanda, medeniyetin zirvesine çıkmış olan, insanlık
tarihinin bu en büyük imparatorluğunun nasıl olup da dinamizmini kaybettiğini iyi analiz
etmeliyiz. Bütün bir dünya ölçeğinde yaşanan son beş yüzyılın dinamiklerini çok iyi tahlil
etmeliyiz. Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihten çekilmesi herhangi bir imparatorluğun tarihten
çekilmesi gibi anlaşılmamalıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihten çekilmesi aynı zamanda
bir dünya görüşünün, bir hayat tarzının, bir siyaset tarzının, bir değer sisteminin de tarihten
çekilmesi anlamı taşır. Bu milletin tarih sahnesinden çekilmesiyle sadece biz değil; sadece
İslam dünyası değil, bütün bir insanlık çok şeyler kaybetti. Bölgemiz Osmanlı’dan sonra hep
etnik ve mezhepsel çatışmalara, kronik krizlere, siyasal gerilimleri sahne oldu. Bütün bir
insanlık çok büyük acılar, çok büyük yıkımlar yaşadı.
Bizler Gebze’de tarihi sempozyumları düzenlerken, genç nesilde yeni bir tarih şuuru inşa
etmeyi amaçlıyoruz. Amacımız, tarih bilincine sahip, tarihsel değişime öncülük edebilecek
nitelikli kadrolar, liderler yetiştirmektir. Belediye olarak kısa süre önce başlattığımız 41 Genç
41 Gelecek Liderlik projemizin bir amacı da budur. Gebze’de 41 liseli gencimizi İstanbul
Şehir Üniversitesi ile işbirliği içinde geleceğe hazırlıyoruz. Bizler inanıyoruz ki, büyük
imparatorluklar, devletler ve medeniyetler inşa etme ve yönetme kabiliyetine sahip olan ve
bunu pek çok kez kanıtlayan bu milletin, bu üstün yeteneklerini bugün de göstermesi
mümkündür.
On binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale Savaşları, ibret verici hadiselerle doludur. Çanakkale
bir kahramanlık destanı, yiğitlik destanı, fedakarlık destanıdır. Hepsinden önemlisi insanlık
destanıdır. Manevi gücün, maddi kuvvete galip geldiği bir savaştır. Çanakkale Zaferi
göstermiştir ki, bir millet özgüvenini, inancını, azmini ve kararlılığını korursa, onu
yıkabilecek güç yoktur. Çanakkale ruhunu burada tüm yönleriyle ortaya çıkarmak ve
gençlerimizde tarih şuurunu yeniden diriltmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz 100. Yılında
Çanakkale Sempozyumu’nu bu duygu ve düşüncelerle açıyor, hayırlara vesile olmasını
diliyorum. Sempozyumun Gebze’de ve ülkemizde yeni bir tarih bilincinin gelişmesine vesile
olması temennisiyle, Kıymetli Hocamız Prof. Dr. Mehmet Çelik başta olmak üzere, değerli
bilim adamlarımıza, tarihçilerimize ve bu anlamlı programa teşrif eden tüm misafirlerimize
teşekkür ediyorum.”