Hatırlarsanız, Erdoğan ile Baykal'ın geçmişte, Dolmabahçe Sarayı'nda hiçkimsenin ne konuştuklarını bilmedikleri bir görüşmeleri olmuştu. Burada muhtemelen kendilerinde gizli kalmak kaydı ile bir hukuk oluştuğu kanaatindeyim.
Erdoğan hemen seçim sonrasında Baykal ile bir görüşme yapmıştı. Bu görüşmenin ardından CHP'de epeyi bir kargaşa çıktı. Hatta Kılıçdaroğlu'ndan izin almadan gitti diyenlere, Baykal: 'Genel Başkanı aradım ve ulaşamadım' demişti. Yani Erdoğan-Baykal görüşmesi CHP'de huzursuzluk yaratmaya devam ettiği ortada.
Koalisyon kurma senaryoları üretmeye çalışan CHP-MHP-HDP nin ortak kırmızı çizgileri, Erdoğan siyasete karışmasın, hatta Saraydan insin Çankayada pasif ve onay makınanda istiyorlar. Acaba bu söylediklerine kendileride inanıyorlar mı?
Erdoğan'ın pasif bir Cumhurbaşkanı olmayacağını Baykal ile yaptiğı görüşmeden sonra anlayamadılarsa, Demirel'in cenaze töreninden sonra Abdullah Gül ile Cemil Çiçek'in makamında ki hamlesinide mi anlayamadılar.
Bu görüşmede bir çok vesveseyide engellemiştir, Erdoğan. İlk AK Parti kongresinde olası Abdullah Gül'ün Genel Başkanlık hamlesininde önünü tıkamıştır. Hatta Gül'ün Danışmanı Ahmet Sever'in kitabından sonraki gürültününde önüne set koymuştur.
Bülent Arınç, Abdullah Gül, Abdulkadir Aksu, Cemil Çiçek gibi isimler Parti'nin statükocu isimleridir. Bunlar ile yenilikcilerin arasındaki adalet terazisinin nasıl çalışacağınında kararı, bir miktar o buluşmada görüşülmüştür.
Seçim sonrası Erdoğan biraz geri planda gözüksede aslında, Türkiye'de hiçbir siyasi hamle O'nun sivri zeka ve hamlelerinin gerisinde olamayacağı ap açık ortada.
Salı günü yemin töreninden sonra meclisin ilk işi Başkanını seçmek. Eğer ki Meclis Başkanı Baykal olursa, Erdoğan-Baykal görüşmesinin Kılıçdaroğlu'na karşı Kaset komplosunun rovanşı şeklinde hayırlı olsun derim.
Yada Meclis Başkanı MHP' den olursa, AK Parti-MHP koalisyonu hayırlı olsun dememek için çocuk olmak gerekir.
Sonuç olarak Erdoğan-Baykal, Erdoğan-Gül, Erdoğan-Davutoğlu görüşmelerinden de anlayacağımız şekli ile Türkiye'de siyasette oyun kurucunun hala Erdoğan olduğunu anlamaktayız. Heleki seçimden sonra Suriye' de olup bitenler hiçde yabana atılacak türden değil. Burada siyaset üretilecekse bu siyaset sizce CHP ve HDP ile olur mu sizce?