Basın mensuplarına yapılan saldırı olayının basına yansıması ile birlikte Gölcük’ün gerek siyasi partileri gerekse sivil toplum kuruluşlarından sert tepkiler geldi.
Çıldır ‘’Yaşanan Durum Kabul Edilemez’’
Basın mensuplarına yapılan saldırıya sert tepki gösteren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Gölcük İlçe Başkanı Hüseyin Çıldır, yaşanan durumun kabul edilemez olduğunu belirtti. Çıldır, “Üniversitede çıkan olaylarda görevini yapmak için orada bulunan basın mensuplarına yapılan saldırıları asla kabul etmiyoruz. Polislerin ve Özel Güvenlikçilerin orada görevini yapan basın mensuplarını engellemeleri ve yerde sürüklemeleri insanlığa asla sığmaz. Polisin ve Özel güvenlikçilerin görevi insanları yerden yere sürüklemek değildir. Bizler Kocaeli Üniversitesi’nde yaşanan olayları üzüntü ile takip ettik. Ama asıl düşündürücü olan basın mensuplarına yapılan saldırıdır. Bu durum ülkemizde son günlerde sık sık çıkıp ‘Basın Özgürdür’ diyenlerin sözlerini bir kez daha çürütmüştür. Özgür basın dediğin dayak mı yer? Özgür basın dediğine müdahale mi edilir? Sizin özgür basın anlayışınız buysa bizde buna eyvallah deriz. Ama bizce özgür basın terimi kalemine saygı, görevine saygı ve engel olmamaktır” dedi.
Albayrak ‘’Basın Halkın Üç Duyu Organıdır’’
Umuttepe Kampüsünde yaşanan basına saldırı olayına sert bir dille tepki veren Vatan Partisi Gölcük İlçe Başkanı Gürsel Albayrak durumu şu sözlerle eleştirdi ‘’Basın emekçileri için akşama kadar boş boş geziyorlar algısının yaratıldığı yetmiyormuş gibi birde sürekli şiddete ve saldırıya maruz kalıyorlar. Ben onların üç kuruşluk maaşa ne kadar zor koşullarda habercilik yaptıklarına en yakından tanık olan birisiyim. Basın emekçileri bu kutsal görevi tüm zor koşullara rağmen en iyi şekilde yapıyorlar. Onlar halkın üç duyu ( Göz, kulak, dil ) organıdır Bugün Kocaeli Üniversitesi'nde yapılan bir etkinlikte genç gazeteci Ayşegül Kalaycı polis ve özel güvenlik görevlilerinin şiddetine maruz kalmıştır. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değildir. Düşünceyi ve ifade özgürlüğünü benimsemekte ısrar eden güvenlik mensupları orantısız güç kullanmaktadır. Gazetecilere yönelik şiddeti Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki endişeleri de giderek derinleştirmektedir. Kalemlerin tutsak edildiği bir ülkede yaşamak onur kırıcıdır. Basın özgürlüğünün olmadığı bir toplumda demokrasiden söz etmek de mümkün değildir. Gazetecileri korumak devletin sorumluluğudur. Sevgili Ayşegül Kalaycıya geçmiş olsun dileklerimle birlikte böylesi bir olayın son olmasını ümit ederim.
Kocaman ‘’Basın mensuplarına yönelik şiddeti kınıyoruz’’
Yaşanan olaya sessiz kalmayanlar arasında yer alan Gölcük Esnaf ve Sanatkarlar Odası (GESO) Başkanı Necmi Kocaman’da tepkisini şu sözlerle dile getirdi ‘’Basın mensuplarına yönelik şiddeti kınıyoruz. Bugün Kocaeli Üniversitesinde öğlen saatlerinde gerçekleştirilen etkinlikte sadece görevi kamuoyunu bilgilendirmek olan et ve tırnak pozisyonunda olduğumuz kıymetli basın mensupları dostlarımıza arkadaşlarımıza yönelik müdahale söz konusu olduğunu üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Bazı gazeteci arkadaşlarımız bu müdahale sonrasında yerlerde sürüklenmesi de içimizi acıtmıştır. Karda kışta yağmurda çamurda sıcak ve soğukta tek işlevi halkına haber sunmak olan arkadaşlarımıza uygulanan bu tavrı uygun görmemekteyiz. Unutulmamalıdır ki halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkı için çalışan gazeteci arkadaşlarımıza yönelik bu tür eylemler asla uygun görmemekteyiz. Gazeteci arkadaşlarımıza dostlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum’’ dedi.
Merve Beyda Gül
