Demokrasiye ve halkın iradesine engel olmaya çalışan her türlü oluşumun, kalkışmanın, adı ne olursa olsun bu durumun karşısındayız, karşısında olacağız. Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli’nin olayların yaşandığı, halkımızın anlama çalıştığı ilk anlarda, ordu komutanlarından önce yaptığını hükümetin yanındayız açıklamasıyla; Devlet adamlığını bir kez daha göstermiştir oldu. Darbe teşebbüsünün ilk kırılması ve psikolojik üstünlüğün ilk ivmesi burada kazanılmıştır. Kendisine millet olarak teşekkür ediyoruz. Ülkücü camia sağduyu ve propagandalara gelmeme çağrısıyla beklide olması istenen iç savaş ortamına imkan vermemiş, karanlık sürecin tarafı olmamıştır.
Diğer yönden Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Mehmetçiğin gururumuz, onurumuz olduğunun altını çiziyorum, sapla saman ayırt edilmesi gerektiği ısrarla savunuyorum. Ordunun içinden bir grup çıktıysa tüm ordumuzu yaftalamak çok büyük bir belirsizliktir. Çünkü güçlü ordu, güçlü Türkiye cümlesini söylemiyorum, haykırıyorum. Mehmetçiğe, tezkere için gün sayan kınalı kuzularımız; kalabalıktan güç bularak; kemerle, sopayla, hatta şehit ederek müdahale edenleri kınıyorum ve onları vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.
Bu süreç bence yaşandı ve bitti en önemlisi bundan sonra ki hukuk süreçtir. Bu sürecin şeffaf, duygusallığa bakmadan, hızlı bir şekilde işleyip suçluların biran önce adalete hesap vermesini bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin biran önce normalleşip gündelik hayatına dönmesi ve hükümetin bu psikolojiyi kaşımak değil halkı rahatlatmak eylemin de olmasını bekliyoruz. Cenabı Allah bir daha bu millete böyle acılı geceler yaşatmasın inşallah. Diyerek sözlerini tamamladı.