Ey Dünya insanlığı, ey kendini İslam dinine saklamış ve müslüman  olduğunu zanneden İslam coğrafyası, ey hangi dine mensup olursan ol Adem oğlu, bu insanlık dışı vahşete dur demiyen insanlık Sanmayın ki bu vebal bizlere dokunmayacak.

Kıymetli okuyucularım,

Suriye’de yaşanan vahşetleri bir çok kez kaleme aldım. Lakin bu sefer artık bu dizelere yer verirken göz yaşlarıma hakim olamıyorum. Bu sefer kendimden başta olmak üzere Müslümanım diyen herkesten utanıyorum. Niyesini siz benden daha iyi biliyorsunuz.

Nasıl bir dünyada yaşıyoruz ki vahşetlere ses bile çıkartamıyoruz. Nerede bizim insanlığımız, nerede müslümanlığımız, biz ne ile imtihan oluyoruz.

Suriye’de siviller ölüyor, Suriye'de kadınlar ölüyor, Suriye'de sübyan günahsız bebekler ve çocuklar ölüyor. Hadi bırakın ölmesini bizlerde buna şahit oluyoruz. Televizyonlarda, Gazetelerde ve sosyal medyada boy boy ölen çocukların cansız bedenlerini görüyoruz. Peki ne mi yapıyoruz. O fotoğrafları boyboy paylaşıp birbirimize sözde üzüntü yaşamışlığın ispatını yapmaya çalışıyoruz.

Bir birimizin yayınladığı fotoğraflara üzüntü işareti koymaktan başka ne yapıyoruz ki. Kahramanlığımızı da adamlığımızıda sosyal medyada ispatlamaya çalışıyoruz.

Bakın Hadisi Şerif vardır hepimiz biliriz. Komşusu açken tok yatan bizden değildir Ya bırakın açlığı sefaleti komşumuz ölüyor. Bırakın komşuyu, Müslümanlar ölüyor, Bırakın Müslümanlığı çocuklar ölüyor. Bizde boş kahramanlık yapıyoruz.

Şimdi sorarım ey Muhammed ümmeti, arştan Peygamber efendimiz inse nasıl vevap vereceksiniz. Efendim biz sosyal medyadan kahramanlık yaptık, bu vahşete sessiz kalmadık, bunu yapanlara lanet okuduk, dediğimiz zaman bu vebalden kurtulacakmısınız veya kurtulacakmıyız.

Allah bizleri affetsin. Allahım sen bizleri affet, Allah'ım bu zulüm karşısında bizlere ve tüm Müslümanlara birlik ve beraberlik ihsan et. Şu Mübarek üç aylarda zulüm gören tüm müslümanlara yardımcı ol.

Susmak Alçaklıktır. Müdahil olmamak korkaklık. Sen bizleri korkmayanlardan eyle.