Bugün İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümünü kutlamaktayız. Hepimiz biliyoruz ki; fetih bir ruhtur, fetih bir manadır. Fetih için üç ana unsur vardır. İnanç, kumandan ve asker Fetih için inanç, kumandan ve inançlı askerler gerekir. Bu üç unsur olmadan fetih gerçekleşmez.  Fetihlerden ders almaya ihtiyacımız var. Yeni fetihlerin yapılmasına ihtiyacımız var. Bütün insanlığa refah getirmek için yeni fetihlere ihtiyaç var. Yeni bir refah dünyası, yeni bir fethin başlaması manasını taşıyor. 1918‘de her şey bitmiş zannediliyorken bu aziz milletimiz İstiklal Savaşı‘nı verdi ve bugünün Türkiye‘sini kurdu.

Bugün bütün çağlara ve bütün nesillere hitap eden evrensel bir meşaledir. Fetih 4 ayda Anadolu Hisarı’nı dikecek bir ruh sahibi olmaktır. Fetih çağının en büyük toplarını döktürecek bir aklı ve iradeyi ortaya koymaktır. Fetih gemileri karadan yürütecek bir azim ve strateji benimseye bilmektir. Elbette öte yandan fetih zulme karşı adaleti, baskı ve tahakküme karşı insan haklarını savunmaktır.

Fetih doğrunun, iyinin, güzelin hâkim olduğu bir dünya için çalışmaktır. Fetih bu yönle bakıldığında kesinlikle bir işgal değil bir açılımdır. Biz gençliğimize ‘fetih nesli’ diyoruz.

İstanbul bu sebeple sadece kılıçla değil, adalet düşüncesiyle fethedilmiştir. İstanbul’un fethinin tarihimiz içindeki yerini hem madden hem de manen bu sebeple iyi idrak etmek mecburiyetindeyiz. Bunun için Sultan Fatih’in Bizanslılara fetihten sonra söylediği şu tarihi sözleri hatırlamadan geçemeyiz.

Sultan Fatih diyor ki; Kalkınız ve müsterih olunuz. Ben Sultan Mehmet hepinize söylüyorum ki, bu andan itibaren ne hürriyetleriniz ne de hayatlarınız hakkında gazabımdan korkmayınız. Kimsenin malı yağma edilmeyecektir. Kimseye zulüm yapılmayacaktır. Hiç kimse dinini değiştirmeye zorlanmayacaktır. Buradan da anlaşıldığı gibi, bugün herkesin itibar ettiği, öne çıkardığı, Batılıların bir bakıma övündüğü idealler, fikirler, hürriyetler ta o zamandan Osmanlı’nın hükümdarları tarafından dünyaya ilan edilmiştir. Tavırlarıyla da bu yaşayarak göstermişlerdir. Bundan dolayı çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki, İstanbul sadece kılıçla değil adaletle fethedilmiştir. İstanbul’un fethi sadece bir şehrin fethi değil, aslında gönüllerin de fethi anlamına gelir.

Bizans halkının daha önceki haçlı seferleri esnasında, ‘başımızda Latin serpuşu göreceğimize, Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederiz’ demesinin arkasında işte bu hakikat yatmaktadır.

İstanbul’umuzun fethinin 567. Yılı münasebetiyle, daha 21 yaşında, Bizansı yenerek fethi gerçekleştiren ve adını tarihe, gönüllere yazdıran; inancıyla, ahlakıyla, zekâsıyla, siyaset ve ferasetiyle kendinden söz ettiren genç sultanımızı rahmet ve minnetle anıyoruz. Anarken bu genç sultanı gençlerimize ve tüm insanlara anlatmaya bilhassa kendi adımıza anlamaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Bu vesileyle Yeniden Refah Partisi Gebze olarak İstanbul’un fethini kutluyor, günümüz fatihlerinden yeni fetihler bekliyoruz.

                                                                                                    Yeniden Refah Partisi

                                                                                                     Gebze İlçe Teşkilatı

                                                                                                   İlçe Başkan Yardımcısı

                                                                                                      Cevdet Yazıcı