Köşe Yazısı/Ahmet Oğuz
Yaklaşık 6 yıl öncesinde Gebzeli gazetecileri temsil eden Marmara Gazeteciler Derneği'ni kapanmanın eşiğinden alıp başkanlığını yapmaya başladım.
Bizleri temsil eden bu derneğin kapanmasına müsaade etmeyerek, o dönemki yönetim kurulunda yer alan meslektaşlarımla birlikte elimizi taşın altına koyduk.
Enes Malkoç, Mesut Işık, Olcay Karabağ, Lale Kalaycıoğlu, Coşkun Korhan, Büşra Kaya, Haluk Turgut, Samet Kahraman, İrfan Yormaz, Macit Kardeş, Abbas Sır gibi ismi aklıma gelmeyen birçok gazeteci ile yıllarca mücadele verdik.
Kapanmasını bekleyenlere inat, iyisiyle kötüsüyle mesleğimiz ve meslektaşlarımızın kalkınmasına ve kaynaşmasına yönelik bir çok etkinlik ve faaliyet gerçekleştirdik.
Kısa bir süre içerisinde olması gerektiği gibi bölgemizin en aktif ve bilinen dernekleri arasında yerimizi aldık.
İsim olarak tamamen bölgemizi temsil etmesi için Marmara Gazeteciler Derneği'nin adını bir süre sonra değiştirerek Gebze Gazeteciler Derneği yaptık.
Bizlerin çalışmaları ve iyi niyetimiz gün gelip Türkiye'de sadece il cemiyetlerinin yer aldığı Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun ilçe olmamıza rağmen üyesi olmamıza vesile oldu. Yani bugün Federasyon üyesi tek ilçe olma özelliğini taşıyoruz.
Tabi bu süreç, bölgemizin değerli gazetecilerinden, mesleğimiz için önemli bir isim olan Levent Altun'un emeği ve çabaları vesilesi ile gerçekleşti.
Türkiye Gazeteciler Federasyon Başkanımız Yılmaz Karaca'nın da bizlere duyduğu güven ve sevgiyi de es geçemeyiz tabiki...
Bizler kapanmak üzere olan derneğimizi böylesine önemli bir konuma taşıdıkça doğal olarak meslektaşlarımızdan birçoğunu başkan olma hayali sardı.
Böyle olması emin olun ki çok hoşuma gidiyor. Yok olmaya yüz tutmuş bir oluşumu cazibe merkezi haline getirmek bizler için gurur verici...
Artık eminim ki cemiyetimiz bizlerden sonra da yaşayacak ve ayakta kalacak inşallah.
Ancak, son zamanlarda çok rahatsızlık duyduğum bir konuya değinmek istiyorum!
Nihat Yıldırım'ı bir çoğunuz bilirsiniz sektör olarak araç kiralama işiyle uğraşıyor.
Aynı zamanda siyasetle de ilgilenen Yıldırım, geçmişte Refah ya da o dönemki ismi Fazilet Partisi'nin Dilovası ilçe başkanlığını yapmıştı.
Sonrasında sanırsam iki dönem önce kardeşi İlhan Yıldırım'ın AK Parti ilçe başkanı olmasına rağmen Dilovası'nda CHP'nin adayını desteklemiş CHP saflarında siyaset yapmıştı.
Son yıllarda ise benimde üyesi olduğum MÜSİAD Gebze Şubesi'ne alakasız bir şekilde, öncesinde hiçbir toplantısında ya da programında görmemiş olmamıza rağmen başkan olarak atandı.
O dönemde kendisini daha yakından tanıma fırsatım oldu.
Allah var başkan olduktan sonra MÜSİAD Gebze şubesine renk kattı. Üye sayısıyla alakalı ciddi çalışmalar yaptı. Üyelere katkı sağlayacak her hangi bir proje ya da ticari bir imkan sağladı mı? derseniz o konuda hiç bir çalışması olmadı.
Hatta o dönem bizim MÜSİAD tayfası dostlarım, Sefa Aydın, Enes Malkoç, Ümit Akın, Mehmet Dinç, Veysel Özder, Yıldırım'a çok çektirdik. Her toplantımız ayrı bir olaydı.
Nihat Yıldırım, hava civa işlerini çok sever. O yüzden kendi PR’nı on numara şekilde yaptı.
O konuda hakkını her yerde savunmuşluğum vardır...
Tabi Yıldırım rahat durur mu? Geçtiğimiz yerel seçimlerde MÜSİAD Başkanlığını bırakıp, AK Parti Dilovası Belediye Başkan aday adayı oldu.
Malumunuz bu girişimi başarıyla sonuçlanmadı...
Bu arada MÜSİAD Başkanlığı da gitmiş oldu.
MÜSİAD'da başkanlık gidince duyduk ki üyelikten bile istifa etmiş...
O kadar da üye yapmıştı onun vesilesi ile üye olanların ise akıbetini bilmiyorum!
MÜSİAD macerası son bulduktan sonra bizim Nihat, gazeteciliğe merak sardı. İlk önce Abbas Sır'ın gazetesine ortak oldu sonra ise o dönem benim Gebze'deki gazetem Kulis Haber Gazetesi'ne talip oldu. Bende o dönem yalan yok iyi paraya gazetenin sadece basın ilan haklarını devrettim.
Böylelikle Nihat, bir anda Gebze'de basın ilanlı iki gazetenin ortağı oldu.
Tabi bir iş adamı gazete satın alıyorsa biliyorsunuz ki kendi emelleri için kullanacak. Çünkü gazete sahibi olmak mantıklı bir ticari yatırım değildir.
Dediğim gibi de oldu zaten hemen hemen her gün kendi gazete ve internet haber sitelerinde 'Nihat Yıldırım onu ziyaret etti, bunu gezdi, adım attı, yürüdü, durdu' gibi okuyan herkesi bayacak boyutta haberler çıkıyor.
Birde kendisini yönetim kurulu başkanı olarak tanıtmıyor mu? İnsan gerçekten irrite oluyor.
Birisi de çıkıp demiyor ki bütün hisseleri sana ait olan limited şirketinin yönetim kurulu başkanı mı olur. Holding misin kardeşim sen:)
Adam da başkan olma takıntısı olduğu aşikar...
Bir şeyin  başkanı olsun da onun için ne olduğu fark etmez.
Nihat bey, şimdide gözünü Gebze Gazeteciler Cemiyeti'ne dikmiş...
Bütün gazeteciler onun başkan olmasını istiyormuş, çünkü parası varmış, başkan olursa gazetecilere para dağıtacakmış, ihya edecekmiş...
Ya seni herkes biliyor ki günahını bile bedava vermezsin!
Ya da sen kimsin ki, kimleri paranla satın almaya cüret ediyorsun.
Bu arkadaş bu talebini de adam gibi gelip 'benim böyle bir isteğim var' demek yerine kendine yakışır şekilde arkadan iş çevirerek, fırıldaklık yaparak bana ve yönetim kuruluna iletmiş oldu.
Kendisi ile ortak bir dostumuz vesilesiyle bir araya gelip oturduk.
Uygun bir dille istediği şeyin olma ihtimali olmadığını, bunu kimsenin kabul etmeyeceğini söyledim. 'Eğer derdin camiaya hizmet etmekse gel önce üye ol, sonra da yönetime alalım seni neler yapabileceksin görelim' dedim. Tabi ki kabul etmeyip illa da başkan olacağım diye tutturdu. Yönetimdeki arkadaşlardan da aynı tepkiyi alınca boyunun ölçüsünü alıp gitti.
Ertesi gün duydum ki Gebze'ye yeni bir gazeteciler derneği kuracakmış, bununla alakalı gazetecileri arayıp para verme vaatleriyle yeni dernek kuracağını söylemiş.
Birincisi; toplasan 50-60 kişiyiz zaten bu camiada ikilik çıkarmak bizlere güç kazandırmaz aksine kaybettirir.
İkincisi; kendine çok güveniyorsan seçim zamanı gelir aday olursun kazanırsan zaten eyvallah...
Üçüncüsü de; başta ben ve ekmeğini bu işten kazanan meslektaşlarım senin böyle bir ikilik çıkarmana müsaade etmez. Her anlamda mücadele veririm, vereceğizde...
Bizim camia senin siyasetine, ticaretine benzemez, aklın varsa fantezilerini git başka alanlarda gerçekleştir.
Diyelim ki kurdun, senin kuracağın dernek gazeteciler derneği değil, ancak Kanarya Severler Derneği' olur.