1071’de başlayan kıyam ve diriliş, bize bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı ve bir Türkiye
Cumhuriyeti devleti bağışlamıştır. Dahası i’la-yi kelimetullah’ı Balkanlara, Avrupa’ya ve
dünyanın en ücra köşelerine kadar taşıma fırsatını bahşetmiştir. Her bir karış toprağı şehit
kanları ile sulanmış bu aziz vatanda, hür ve bağımsız yaşamanın bedelini bin yıldır ödedik,
ödemeye de devam ediyoruz. Aziz Türk Milleti söz konusu olan vatan, bayrak, din
olduğunda, şehadete gül bahçesine girercesine koşmuştur. İşte Sarıkamış ’da bunlardan
bir tanesidir.
Bu amansız mücadelede büyük kayıplar verilse de Türk askeri; emre itaati, azmi, kararlılığı
ve fedakârlığıyla vatanına ve istiklaline kastedenlere karşı çelikten sinesini siper etmiş,
asla geri dönmeyi düşünmemiştir.
Zafer nasip olmasa da sefere çıkıp can verip Allah’a kavuşanlar bizim gözümüzde
muzafferdir. Çünkü bizim görevimiz sefere çıkmaktır.
Bu mücadelenin derin manası ve kahraman askerimizin engin cesareti bizlere de büyük
sorumluluklar yüklemektedir. Her karışı şehitlerimizin kanıyla sulanmış bu topraklarda
inşallah bizler de aldığımız mirası korumaya, adaletin ve merhametin sesi olmaya, dünya
mazlumlarının umudu olmaya devam edeceğiz. Dâhili ve harici tehditlere karşı omuz
omuza olacak, nifak tohumlarına karşı uyanık duracak ve şehitlerimizin aziz hatıralarına
sonsuza kadar sahip çıkacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle; Sarıkamış’taki şehitlerimiz başta olmak üzere, Çanakkale’de,
İstiklal Harbi’nde, bölücü ve yıkıcı terör örgütleri ile yapılan mücadelelerde ve gönül
coğrafyamızın her bir karışında şehadet mertebesine eren tüm kahramanlarımızı minnet,
şükran ve rahmetle anıyorum.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
Seddar YAVUZ
Kocaeli Valisi