Gebze Ticaret Odası Toplantı Salonunda düzenlenen çalıştayın açılış programına Kaymakam Mustafa Güler’in yanı sıra Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz, Başsavcı Vekili Mehmet Akif Sarı, Ticaret Odası Başkanı Nail Çiler, İlçe Emniyet Müdürü Adil Uğur Bilgili, İlçe Jandarma Komutanı Muharrem Poyrazoğlu, İlçe Sağlık Müdürü Dr. İlhan Kadıoğlu, Kurum Müdürleri, Mahalle Muhtarları ile ilgili kurum temsilcileri katıldı.

İlçe Sağlık Müdürlüğü sekretaryasında hazırlanan ve 7-8 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen çalıştayda uyuşturucu, alkol, tütün, davranışsal bağımlılık konularına yönelik genel durum ve değerlendirmeleri “Ben Olsaydım” teması altında ele alınacak.

Toplumumuzu ve insanlığı olumsuz etkileyen bağımlılık ile ilgili mücadelenin daha etkin yürütülmesi için konuya ilişkin sorunların tespit edilerek çözüm önerilerinin değerlendirildiği çalıştayın açılış programında konuşan Kaymakam Güler  “Çalıştayımızda  dünyayı kasıp kavuran,  her ülkede ciddi boyutlara ulaşan, ülkemizi de önemli ölçüde etkileyen gençleri, ülkelerin  geleceğini tehdit eden  bağımlılık ile ilgili topyekûn mücadeleyi birlikte  konuşup  sizin değerli fikirlerinizden istifade edeceğiz.ssssssss Burada alacağımız kararları da Valiliğimize göndereceğiz. 

Ülkemizde de maalesef sigara, alkol ve diğer maddelerle birlikte teknoloji bağımlılığı çocuk yaşlara kadar inmiş durumdadır. Bu anlamda da Sağlık Bakanımızın başkanlığında yürüttükleri Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulumuz zaman zaman çeşitli kararlar alarak bağımlılıkla mücadele ile ilgili çalışmaları tek elden yürütüyorlar. Bizlerde illerimizde ilçelerimizde üç ayda  bir ilgili kurumlarımızla  düzenli olarak toplanıp  bu konularda  durum tespiti ve çalışma planları  yapıyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi “hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır”. Bu sathı bütün vatan sathıdır. Bağımlılıkla Mücadele konusu sadece güvenlik kuvvetlerinin, sağlık müdürlüğünün, adliyenin sorumluluğunda değildir. Bu konuda her kurumun, her insanın, her anne-babanın, muhtarlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın elini taşın altına koyması ve çok çalışması lazım. Aksi takdirde çocuklarımız, geleceğimiz büyük bir tehlike altında olacaklardır. 

Çünkü bu maddelerin satışından birileri çok fazla paralar elde ediyor. Bu parayı elde edenler bizden çok fazla gayret sarf ediyorlar. Dünyada bir pazar oluşmuş, bu pazarların hedefi yeni kullanıcıların bulunması. Bulunan yeni kullanıcıları maddeye alıştırarak satışının arttırılması amaçlanmaktadır.  

Bizler bütün gücümüzle bir taraftan polisiye tedbirler ile diğer taraftan aile eğitimi ile, okullarımızla, ibadet yerlerimizde ve toplumun her kesiminde bu konuda iş birliği ve güç birliği yapmamız lazım. Daha önceki yıllarda Sağlık Bakanlığımızın başlattığı “Görev Bende” projesi vardı. Bu projenin amacı akran eğitimi ile tütün kullanımını gençler arasında engellemektir. 

Ayrıca yine İçişleri Bakanlığımız tarafından uyuşturucu kullanımı, bağımlılığı, aile içi iletişim, çocuk/ergen iletişimi, bağımlılık sorununda çözüm yolları gibi konularda, anne ve anne adaylarının bilinçlendirilmesi ve farkındalıklarının artırılması için “En İyi Narkotik Polisi Anne” projesi başlatıldı.  

Sonra yine İçişleri Bakanlığımız tarafından sosyal medya ve teknolojiyi kullanarak uyuşturucu ile mücadelede vatandaş duyarlılığını oluşturmak, toplumsal sorumluluk bilincine uygun şekilde ve daha etkin hale getirmek suretiyle kalıcı ve güçlü bir mücadele ortamı oluşturmak amacıyla hazırlanan UYUMA projesi var. Bu da uyuşturucu satışının ticaretinin ve ulaşılabilirliğinin azaltılması için her bir vatandaşın bu uygulamayı indirerek Bağımlılık yapan maddelerin alışverişini yapan, madde kullanan kişiler hakkında ihbarlarda bulunması ve suçluların yakalatılması ile ilgili çalışmaları kapsayan bir projedir. 

Diğer taraftan Kaymakamlığımız, Belediyemiz ve  Asayiş kuvvetlerimiz  metruk yapıları yıkarak, yıkılması mümkün olmayan yapılara giriş çıkışı  engelleyerek buralarda madde kullanımı için mekan olmasını önlemeye çalışıyoruz. 

Bu projeler kapsamında 2022 yılı içerisinde yapılan çalıştayın teması  “Ben Olsaydım”. 

Yani hangi kurumda çalışıyorsanız çalışın kendinizi sorumlu kurumların yerine koyun “Ben Olsaydım” sorunun tespitine ilişkin, şu çözümü de yapardım diye burada önce bu sorunun  tespitini yapıp daha sonra bu sorunla ilgili çözüm önerilerini konuşacağız.  

Bağımlılık toplumların yıkılma sebebi olmaktadır. Sadece kişinin kendisini değil, ailesini, sosyal çevresini, ülkesini ve ülke ekonomisini de etkilediğini görmekteyiz. Bugün hangi suça bakarsanız bakın altında alkol ve madde kullanımının etkisini görebilirsiniz. Temeline indiğimiz zaman belki ekonomik sorunlarla da karşılaşabiliyoruz,  eğitim meselesi, en başta gelen saygı sevgi ve toplumumuzu bir arada tutan değerlerimizden uzaklaşmamız da bu yıkımın aile parçalanmalarının altında yatan en büyük sebeplerden birisidir. 

Dolayısıyla yeniden toplum olarak fabrika ayarlarımıza dönmemiz lazım. Çocuklarımızı anne baba olarak milli ve manevi değerlerimize bağlı iyi yetiştirmemiz lazım. Yeniden bizim toplumun sorumlu olduğu herkesin birbirini koruyup kolladığı büyük aile modeli anlayışına dönmemiz gerekmektedir. Toplumsal değerlerimizi yeniden gözden geçirmemiz günün şartlarına uyarlamamız gerekmektedir.  

Bağımlılık tedavisi hem zor hem de pahalı çok ciddi bir sorun. Bağımlıların tedavi edildikten sonra rehabilitasyonu ve topluma uyum sağlaması konusu da üzerinde ciddi olarak çalışılması gereken bir husustur.Sadece götürüp tedavi ettirip bıraktığınız zaman daha sonra iş bulmayıp, ortamını değiştiremezsiniz çok kolay eski alışkanlıklarına dönme riski bulunmaktadır. Öncelikle bizim yapmamız gereken çocuklarımızın, gençlerimizin bu madde ile tanışmasının önüne geçmek.  Yani var olanları da çember altına alarak bir kısmını tedavi ederek bir kısmını zorlayarak bu toplumsal yarayı tedavi etmemiz gerekmektedir.  

Bölgemizde Amatem ve Çematem‘ler maalesef yeterli değil.  Erenköy veya Bakırköy’e bağımlıları gönderiyoruz. Bu hastanelerimizde de yatak sayısı yeterli olmadığından bağımlı kişilere ilaç verilerek gönderilmektedirler. Tabi bundan da bir sonuç alamıyoruz. İlimizde Kocaeli Üniversitesi içerisinde Umuttepe'de 50 yataklı bir Amatem, 30 yataklı Çematem merkezi yapılmaktadır.   

Bağımlı kişilerin tedavilerinin yapıldığı daha büyük yerlerin olması gerekmektedir. 18 yaşında büyük bir kişi ben tedavi olmak istemiyorum dediği zaman hiçbir şey yapamıyorsunuz. Zorla götürme şansınız yok. Ancak etrafına zarar vermesi halinde zorla götürülmekte,  götürüldükleri zamanda yatak sıkıntısı nedeniyle ayaktan tedavisi yapılarak  gönderilmektedirler. Bundan da sonuç alamıyoruz. Bunları tedavi ederek,  sosyal faaliyetlere katarak, iş ve meslek öğreterek, hatta  bir miktar ücret de vererek onları  hayata bağlamak lazım. Aksi takdirde bunda başarılı olma şansımız çok zayıf. 

Kimse benim çocuğum kullanmaz sahip çıkarım demesin. Maalesef sahip çıkamıyoruz çocuğumuza. Odasındaki interneti, cebindeki telefonu tehlike tüm bunlar ile ilgili tedbirler alınsa bile  sokağın birinde bir madde bağımlısı çıkıyor  para almak için evladınıza zarar veriyor. Dolayısıyla topyekün bir mücadele yapılması lazım. Bağımlılıkla mücadelede başarıya ulaşmak için toplumun tüm kesimlerinin desteğine ihtiyacımız var. Bu çalışmanın ilçemiz için Ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum inşallah güzel neticeler alırız. Biz de Deniz yıldızı hikayesi gibi bağımlıların bağımlılıktan kurtarabildiğimiz her insanımız bizim için çok değerlidir. Tamamını kurtaramasak bile elimizin ulaştığı deniz yıldızlarını denize atarak onları yaşatabiliriz. Ben çağrımıza olumlu cevap verip çalıştaya katılan ve katkı sunacak olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum” dedi. 

 

Kaymakam Mustafa Güler’in konuşmasının ardından çalıştay katılımcıları bağımlılıkla mücadele konusunda yapılması ve alınması gereken tedbirler ile çözüm yolları hakkında sunum yaptı.