Engelli olmak acaba insanın kendi elinde mi onu sormak lazım,3 aralık tamam dünya engelliler günü ama öyle bir gün için hatırlanmamalı onlar bu toplumun vazgeçilmez bireyleri olmalı, sapa sağlam işine giden vatandaşın iş yerinde geçirdiği beyin kanaması sonucu sağ tarafına inen felç sonucu bir anda engelli bireyler arasına girmesi mümkün değil mi?

O zaman 3 aralık günü onlara karşı göstereceğimiz tavrı mümkünse 365 gün 6 saate yaymalıyız.

Onların yaşamlarını nasıl kolaylaştırırız onlara iş imkanı sağlarken işine gidip gelenlerin otobüslerde azarlanmasının önüne geçilmeleri için bu araçları kullanan insanları eğiterek bu tür davranışlardan kaçınmaları sağlanmalıdır.

“fiziksel veya zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri doğuştan ya da sonradan kısıtlanan kişi” nin Türk dil kurumu lügatın da tarifi böyle yapılmış, o zaman sormak lazım bu tip insanlara mı biz engelli diyoruz.

Bu tarife uyan mıdır engelli olan yoksa aklı olup da onları çalmaya, çırpmaya, kandırmaya, şeytanlığa fesatlığa kullanan mıdır?

Bu tarife uyan insanların yaşayabilmek için tüm şartlarını zorlayarak hayata karşı mücadelesiyle yaşamını renklendirmek için çalışmanın verdiği hazla aldığı paranın kıymetini bilerek yaşam sürdürmesi midir engelli olmak, yoksa sağlıklı bir hayatı olup da yan gelip yatan mıdır?

Bu tür örnekleri söylemek çok mümkündür. Ülkemizde engelli vatandaşlarımızın sayısı 9 milyon olduğu istatistiklerde mevcut bunların çoğunluğu aile bireyleri tarafından yaşamlarını sürdürmekte ise de çoğu engellimiz de sokaklarda bazı kişiler tarafından karın tokluğuna dilendirilerek sırtlarından para kazanılmaktadır.

Devletimiz engellilere iş vermekte onlara bakacak olanlara engelli maaşları vermekte fakat bunların denetimlerini yaparlarsa ne gibi haksızlıklara uğradıklarını göreceklerdir.

İşte bu 3 aralık gününün tüm engelli kardeşlerimizin günü değil 365 gün 6 saat olduğunu tekrar vurgularken onlara sağlıklı ve mutlu bir yaşam diliyorum.