Anadolu Selçuklu devletinin yıkılması ile dağılan beyliklerden Söğüt ve Domaniç'te kurulan Osmanlı Devletinin kendi küllerinden yeniden doğarak tarih sahnesinde yerini alarak cihan devleti olmasının verdiği egemenliğinin dünya devletleri tarafından bir türlü hazmedilmemiş aldığı yerlerde ki halkların din ve dil işleri ile uğraşmayarak kanunlarda kendisine bağlı olmaları dileği ile yaşamlarına dokunmamaları uzun yıllar güçlü devlet olma şansını bırakmadan sürdürmüştür.

Tarih boyunca savaşlarda kurulan sahra hastanelerinin hiç birisi düşman güçleri tarafından vurulmazken Rusya'nın bugün Ukrayna'da hastaneleri de vurmaları Moskof mezalimin geçmişte olduğu gibi günümüzde de sürdürdüğünü görmüş oluyoruz bu devlet adete cinayet işlemekte olup bunların uluslar arası platformda yargılanmaları gerektiğinin açık kanıtı değil mi?

Türk Milletinin büyüklüğü yıllarca Rusya'yı bu kompleksten çıkaramadı. Çünkü tarihten kaynaklanan ezikliği süper güç bile olsa unutamıyor. Onun içindir ki Suriye de Esad'la işbirliği içine girerek yıllardadır çektiği özlemi açıkça ortaya koyarak sıcak denizlere açılma fırsatını yakalamak için Suriye'yi kullanmaktan da geri durmamıştır.

Amerika'nın kilometrelerce uzaktan gelip petrol soluması ve Ortadoğu da yaşayan devletlerin ayağa kalkmaması için elinden geldiğini yaptığı gibi Rusya'da bölgede bende varım tezini savunması devam ediyor.
Bu ülkede yaşayan İslam ülkelerinin birlik ve dayanışma içinde olmadığı gibi Türk Milletini de istememesi açıkça görülmeye devam ediyor. Bu şartlar içerisinde 33 askerimizin öldürülmesi karşısında Türk milletinin tek ses olduğu gerçeğini unuttukları kesindir. Bu Millet tarih boyunca yaptığı kahramanlıkları istediği zaman bir gecede yine şahlanıp misillemeleri vereceğini bilmeleri gerekir.
Türk ve İslam Ülkelerine karşı uygulanan Haçlı zihniyetinin hiç durmadığı bilinmektedir .Biz Doğu Anadolu Bölgesindeki Ermenilerin yine Rusların kışkırtması ile Kars Ardahan, Erzurum ve Iğdır'da yaptığı katliamları tarih kitaplarından okuduk ama bizim dedelerimiz en canlı tarih olarak da bizlere anlattılar. Ama bakın görün ki Batılı devletler bu katliamı Türkler yapmış gibi Ermeni soykırım tasarıları tek tek parlementoların da kabul ederek adeta Türk Milletinden intikam alma yarışı içinde oldukları gözlenmektedir.
Unutmayın Avrupa devletleri sizler Haçlı zihniyetiyle Çanakkale'de de yapmaya çalıştınız, Sakarya'da Dumlupınar'da denediniz ama hep sırtınız yerden kalkmadı. Bu millet yeniden şahlandı bunu unutmayın.
Türk'ün Türk'ten Başka dostu olamadığı bizi yönetenler tarafından artık iyice bellenip gereken cevabı en kısa sürede Katil Esad ve hamisine cevap vermekten de geri durmamıştır.

Dağılan Suriye'den gelen 5 milyonu aşkın mülteciye yine kucak açan Türk milleti olmuştur. Bugün de Ukrayna'dan gelen mültecilere de bu ülke kucak açarak acılarını bir nebze olsun dindirmeye çalışmaktadır.

Barış içinde yaşamaktan kaçan devletlere lanet olsun acımasızca ölen o masum yavrular onların ciğerine bir ok gibi saplansın.