Advert
Neler Kaybettik
Yalçın Akbulut

Neler Kaybettik

Bazen dostlarından hep telefon beklersin onların seslerini duymak insanı mutlu eder ve günün neşesi içerisinde akşama kadar keyifle vakit geçirirsin.Bazende dostlarından telefon gelir ama vakitsiz bir zamandır telefonu korkarak açarsın ve beklenen sonla karşılaşırsın yaşamdan bir kişi daha kaymıştır.
İşte yıkıldığın zamandır o an çok sevdiğin bir dostunu bir arkadaşını kaybetmişsindir.Bu yazımda bunu anlatır  can dostlarımı teker teker kaybetmenin hüzününü yaşamaktan geriye anılardan başka bir şey kalmıyor.

Şu kısa süre içerisinde o kadar değer verdiğim arkadaşlarımı can dostlarımı kayebettim ki artık telefonlara bakasım gelmiyor.Sınıf ve çocukluk  arkadaşım Ahmet Kurter Sirmen,Çocukluk arkadaşın Rahmi Erkan kısa süre içerisinde burada kalmak istemiyorcasına gittiler. 
Yaşam o kadar değişik ki bir bakarsın sabah kahvaltısında berabersin, bir bakarsın akşam yemeğinde yoksun.O zaman ağlarsın sabah kahvaltısında neden üzdüm ki diye ama nafile ne yaparsanız yapın telafisi yoktur.Her şeyin bir başlangıcı vardır, Her başlangıcında bir sonu, oysa ki yalanların ayyuka çıktığında anlarsın hiç görmediğin sonsuzluğun koca bir hayal olduğunu.
Hafızanın aslında en büyük düşmanı olduğunu görürsün;. ..öyle kolay harcar ki değer verdiklerini ve o kadar kolay siler ki içine sinmiş vazgeçilmezlerini,
utandırır insanı kendisinden, bir iğne deliğine girercesine yok olur gidersin.
Zaman o kadar acımasızdır ki sana olan değerleri alır götürür, sessizce, sonra da dalga geçercesine önüne uzatır fakat sen yetişemezsin çünkü onlar senden uzaklaşmışlardır.
Sen kendini sorumlu tutarsın tüm olan bitenden, zamanın günahını üzerine alırsın ve hafızanın yarattığı koskoca bir uçurumda yuvarlanır durursun ve tüm bu olumsuzlukları unutursun.
Sonra bir umutsuzluk kaplar içini denizden çıkmış balık misali çırpınır durursun. Bu kadar çabuk nasıl unutulduğunu düşünürsün bu kadar kısa sürede nasıl unutulduğunu aklının içerisinden geçirir kendi kendini yargılarsın. Belki bunları gece rüyanda görmüş gibi düşünür durursun şaka mı gerçek mi diye saatlerce kafa yorarsın.
Bu kadar hayallerin içerisinde unutulduğunu anlarsın artık sana hayat bir oyun havası,belki kulaklarına söylenen küfür, beklide suratına atılan bir tokattan bir parça olduğunu düşünürsün.Yazın sıcakları bile olsa sen kara kışı yaşarsın çünkü içinde fırtına ve kara bulutlar vardır.İliklerine kadar üşürsün.
Artık çalan her kapının ziline fırlamak, ve koşmaktan vazgeçersin. Eline kalemi alıp iki satır karalamaktan umudunu yitirirsin.
Bilirim hiç bir teselli fayda etmez şu an sana, her söylenen söz sadece bir harf yığınıdır aslında.
Unutursun, şimdi zor gelir biliyorum.
Korkarsın kendi benliğinden, bir köşede iki büklüm olur, büzülürsün.
Fakat ben şunu derim hep hayatımız bir kısır döngüden başka bir şey değildir. Her başlangıcın bir sonu vardır. İnsan ömrü de o kadar kısadır ki düşünün bir kere ezanla gelip sela ile gittiğimizi iki kaşın arası kadar yakın olan ölümün hissini duymadığımızı geleceğe bakarak neler yaptık dediğimizin hiç olmadığı bir dünya da ne için yaşadığımızı bile anlamış değiliz. Ne yaptık ki insanlık için arkamızdan neler söyleyecekler bunu hiç düşündük mü?
O zaman bu kısa zaman içinde düşünelim değil mi?Nurlar içinde uyu can dostum arkadaşlarım oğlum Gökay ve canım Babam Müslim Akbulut

DİĞER YAZILAR
Sende Yorumla...
Kalan karakter sayısı : 500
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
   Genç yaşta kalp krizi hızla yaygınlaşıyor!
Genç yaşta kalp krizi hızla yaygınlaşıyor!
TGF heyeti Gebze’ye hayran kaldı
TGF heyeti Gebze’ye hayran kaldı

istanbul escort antalya escort travesti ankara escort ankara escort porno ankara escort bayan