Çanakkale denilince insanın çok düşünerek bu mukaddes şehir de yatan insanların ülkemizin tüm şehitlerinde gelip ülkesini korumaya çalışan dedelerimiz olduğunu görmemiz çok mümkün gezi sırasında duygulanmamak mümkün değil.

1914-1916 yıllarında yapılan Çanakkale Savaşı'nda Türk ordusu Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde zafer kazanmıştır. Bu sene kutlayacağımız 107 yıl dün gibi içimizde ki milli duyguları bu sene yapılan iki kıtayı birbirine bağlayan köprü ile zaten daha da taçlanacağı gerçeği ile zorlu bir savaş olan Çanakkale Savaşının Türk tarihinde destan olduğunu bilmekteyiz.

Otuz yıllık öğretmenlik hayatımda Çanakkale'de geçen savaşları anlattım ama çok eksiğim olduğunu buraya yaptığım gezide anladım. Bizim gibi öğretmenlerin öğrencilere faydalı olacağına da inanmıyorum artık, Cihan savaşı yapılmış burada ama biz öğrencilerimize kitaptan yüzeysel anlatıp geçmişiz, ne bir slayt gösterimi ,nede öğrencilerimizi buraya getirerek olayı yerinde gösterebilme şansını sağlayamamışız.
Tabi ki bur da Milli Eğitim Bakanlığının da çok eksiği olduğunu söylemek lazım, onların bu konuda en azından öğretmenlere yardımcı olmaları gerekirdi, bu dersin öğretmenlerini buraya getirerek hizmet içi kursları yapabilirdi, öğretmenlere burayı anlatan cd ler verilebilirdi, ama şuna inandım ki ATATÜRK'Ü ve onun başarılarını göstermek işlerine gelmemiş ben burada bunu anlıyorum. Çanakkale'de savaşan ve son askerine kadar şehit düşen "57.ci alay'ın sancağı bugün Avusturalya'nın Melbourne kentindeki müzede sergilenmektedir. Sancağın tanıtım plaketinde de şöyle yazılıdır. Bu alay sancağı Gelibolu'da ki savaş alanından getirilmiştir. Türk ordusunun geleneklerine göre, bir alayın sancağı alayın son eri ölmeden teslim edilmez. Bu sancak sonuncu muhafızın da altında ölü olarak yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk alayı sancağını selamlamadan geçmeyin yazısını yazıyor. Biz is burada yatanlara ihanet ediyoruz, bu beni ve benim gibi düşünenleri üzüyor.
Kilit bahirden girdiğinizde zaten çok değişik bir atmosferin içine girdiğinizi göreceksiniz,
orası ana kucağından çıkmış bir daha evine dönmemiş mehmetlerin yeri orda ana kuzuları yatıyor
Gezi sırasın da ilgimi çeken bir rehberin sözleri beni çok üzmüştü olaya müdahil olmam sonucunda ise rehberle münakaşa yapar duruma gelmiştik.

Rehber burada Çanakkale'yi Mustafa Kemal'in kurtarmadığını burayı lımon paşanın kazandığını anlatıyordu, öğrendik ki limon paşa leymon van sanders miş, burada ölenler medresede okuyan öğrenciler di onları medreselerden getirerek ön safta şehit ettiler onun için
uzun süre bu ülke ulemasız kaldı, diye insanlara yalan yanlış beyan verdiklerini gördüm.
Orada yatan şehitlerimize hepimizin görevi vardır, lütfen onları rahatsız etmeyelim ,devlet buraya bu işleri bilen kişileri görevlendirsin, sözde ATATÜRKÇÜLÜK lafla olmuyor.
TRIOYA gittiğinizde daha değişik bir olayla karşılaşıyorsunuz, giriş ücretini verecek vatandaşımızın şansı hemen hemen yok gibi. beyler bu ülke bizim yabancılardan ücret alabilirsiniz ama bizim ülkemizi lütfen gezmemizi engellemeyin Türk halkına ucuz ücret ödemesini sağlayın ki onlar da ülkelerinin kültür varlıklarını tanıyabilsin.