Bizim kuşak hep bunlara ne oluyor diye yeni nesli uyarmadan duramıyor oysaki artık bu kuşak eski kafa olarak adlandırdığı bizim nesli kabul etmiyor.

Onlar kendine özgü yaşam algılarının olduğundan bahsediyor, kendilerine göre ekonomide paylaşımcı olunmasına inanıyorlar, kafalarına göre iki yılda bir ev değiştirmek istiyorlar geriden gelen neslin ise onlara ayak uydurmaları gerektiğine inanıyorlar.

Fakat unuttukları bir şey var ki daha ayakları üzerinde duramadıkları gibi geleceğin de o kadar toz pembe olmadığı gerçeğini kabul etmiyorlar. İş beğenmiyorlar, okumuyorlar ellerinde ki telefondan önlerindeki bilgisayardan başka da bir şeyle ilgilenmiyorlar.

Sonrada katıldıkları yarışma programında çıkan soruya da ineğin yavrusuna sıpa diyor, bir başkası bu milletin unutulması zor olan İstiklal Marşının iki kıtasını söyleyemiyorlar.

Bir öğretmen olarak ülkenin gençliğinin düştüğü bu duruma çok içerliyor ve üzülüyorum. Bir yerde bir aksaklık var ama onu da kendimce çözsem de dinletecek kimse bulamıyorum.
Şimdi ki gençliğin unuttuğu en önemli şey bence eskiden yaşanan
saygı sevgi, örf adet ve geleneklerinden kendilerine bir şey almadıklarını görüyorum. Ama çok üzülerek söyleyebilirim ki bugün 70 yaşında bir adam otobüse bindimi 15 yaşında ki delikanlı bir zahmet yerinden kalkıp yerini verme zahmetine bile katlanmıyorlar gelen hamile bayana yine de oradaki 70 yaşında ki adam yer veriyor, o ise kulağına taktığı kulaklık ile camda dışarı bakarak telefonunun da ki şarkısını dinlemeye devam ediyor.

Bunları üst üste koyduğum zaman düşünüyorum bu gençlik nereye gidiyor, eğitim nerede kaldı bir an evvel gözden geçirilmeli önce ders veren öğretmenleri eğitim kurlarına almalı sonra velilere kız çocuklarını kesin olarak okumaları yönünde telkinde bulunulmalı gençliğe de nasıl davranmaları gereken kuralları her derste 5 dakikada olsa öğretilmeli.
Ülkemizde kadına şiddet almış başını gidiyor. Belinde silahı magandalar yol kesip eşkiya gibi adam öldürüyorlar

Bizi yönetenlerin bu konuda caydırıcı cezaları TBMM den çıkarıp bu tür sapıklara karşı masum vatandaşları korumak mecburiyetinde olması gerektiği inancındayım.
Türkiye'de hukuk kişiye göre değil eşit bir şekilde her herkese aynı eşitlikte uygulanmadıkça bu tür olayları göreceğimiz kesin.

Vatandaşın bile bu durum karşısında hukuka olan saygısının kaybolduğunu izliyoruz.
Oysaki yapanın yanına kar kalmayacak güçsüz vatandaşı koruyacak kanunlar bir an evvel uygulanmalıdır. Devletimizi yönetenlerin bu ülkenin asıl sahibinin millet olduğunu unutmaması gerekir.
Ülkemizde huzur mutluluk ve insanların birbirlerini kucaklayıcı dille bir birlerini sevmesini diliyorum.....